Ordınov da odasının yolunu tuttu. Yaşlı kadın kendi kendine bir şeyler mırıldanarak Ordınov’a kapıyı açtı, tekrar kilitledi ve önünde yıllarını geçirdiği ocağın başına döndü. Hava kararmıştı. Ordınov kibrit almak için odasından çıktı ve ev sahiplerinin kapısına bir kilit asılı olduğunu gördü. Dirseklerini ocağa dayayıp dik dik kendisine bakan ve
Gülaydın ümidin bir parçası bile kırıkken gece uyuyamayanlar, yüreğinin dalları hünnap dalları gibi çıtkırıldım ve gevrek olanlar, küçücük dalgalarda gemileri kibrit kutusu gibi çalkalananlar, hafif bir rüzgar esse yelkenleri parçalanlar, yaşamının dümenini bir türlü sakin sulara kıramayanlar, kendi huylarından memnun olmayanlar ama bir türlü çıkış yolu bulamayanlar günaydın…
Reklam
Neyzen Tevfik, bir hamamın külhânını mesken edinmiştir. Aynı yerde hırsızlar, yankesiciler, hamallar ve serseriler de kalmaktadır. Sabah işe giderken, herkes gücüne göre Neyzen babalarına bir şeyler vermektedir. Bir yankesici yanına yaklaşarak bir kibrit kutusu uzatır. Kutuyu açan Neyzen, şaşkınlıkla içindeki iki bite bakar sonra da tevekkülle gömleğinin içine atar. Zaten her gece en az iki kere kalkıp topluca bit kırma ve kaşınma seansları yapmaktadırlar, ha iki bit eksik, ha fazla! Fakat o gece Neyzen kaşınmak için uyanmadığını ancak sabah fark eder; hediye edilen bitler vücudundaki diğer bitleri telef etmiştir. "Zavallı bana en kıymetli hazinesini vermiş"; der, Neyzen Tevfik hikâyesini bitirirken. Neyzen Tevfik’le ilgili bu anı, para koleksiyoncularının çoğuna öğretmenlik ve ağabeylik yapan rahmetli M. Bülent Coşkun tarafından aktarılmıştır.
Sen gel de bir gör sana sakladığımı Ki ben bir kibrit çöpü yerine yakmadığınım. Farkındayım hiç arkana bakmadığının Biliyorum yine de beni içinde akladığını. Çünkü içindeyim çünkü senin için aktır! Kapkarayım çünkü beni senin aşkın yaktı! Çok bilgeye sordum ne çok kitaba baktım Seni seviyorum çünkü seni sevmek haktır! Seni özlüyorum çünkü
Geri179
795 öğeden 791 ile 795 arasındakiler gösteriliyor.