Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalbim ölü mevsimler gibisin bir şeyin görünmeyen iyi yanları gibi ama bitti mevsim, bir başka yolcu yok sana fark etmez gibisin. Kalbim demir masanın küfü, örtünün yırtığı camın kırığı, patlayan freni hayatımın kalbim, anla, bitti mevsim bir başka yolcu yok sana.
Sayfa 126 - Kışın Bana Yaptıkları...
Sustum. Sustum. Sustum. Bütün aşkların sonunda yaptığım gibi, konuşmak hiçbir şeyi, hiçbir şeye ulaştırmıyordu. Biliyordum.
Sayfa 130
Reklam
Serin bir rüyanın hatırınadır çektiğim dünya ağrısı.
Sayfa 13 - Zümrüdüanka
Kulağına uzak zamanların sesi çalınanlar, bir şekilde bu sesi taklit etmeye çalışırlar. Benim yaptığım da bu. İnsanın, kendi varlığından hoşnut olarak yaşadığı, kendi varlığını haklı kıldığı ve kuşku yok ki, yeryüzü ile barışık yaşadığı ve mutlu olduğu bir zaman vardı. Yoksa bizler bugün bu mutluluğun imgesi için bile bunca telef olmazdık.
Sayfa 81
Bir masal Birtaş ağırlığında olabilir mi? Olurmuş meğer. Birlikte bir masala inanmak istedim Ben seninle, sadece bu. Sen beni tek Tek Tek bıraktın. Benim artık taş taşıyacak, Taş kaldıracak, taş atacak Halim mi var!
Sayfa 102
Ruhumla bu hayat arasında kurduğum köprüye 'Ah çok sallantılı' diye bakıyorlar Evet haklılar . . .
Sayfa 27
Reklam
İçime işleyen acıyı size değil bir suya bırakmayı öğrendim dal olmaktan vazgeçeli çok oldu bu yüzden ne bir ağacım var bana beden ne de çiçek açacak benden.
Sayfa 117
İnsan ölüyorsa acıdan ölür bir gün kendine bir daha uğrayamadığından, koyduğu yerde durmayışındandır hayatın hatanın dönüşsüz oluşundandır. hiçbir aşk titremez sonsuza değin, bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum ve insan kanatlarından ayrılır bir gün.
Sayfa 106
"Seni bir yabancı gibi karşıma alıp Bunun dayanıklı bir şey olmadığını Sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın Yapılan bir şey olmadığını, Başlangıçta bir melek konduğunu Sonunda bir kelebek öldüğünü, Yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın, Bir korkular ve alışkanlıklar bütünü olduğunu, Bütün bunları sana Nasıl anlatacağım?"
aklıma suyun intiharı geliyordu hep, şelale deyince
Sayfa 127
Reklam
haricimde dönüyor dönüyorsa dünya.
Sayfa 17 - Tırtıl
ÖLGÜN DOĞA Bir anıyı bir şehre bağlayan hat üzerinde kendine kıvrılmış, kendine kurumuş yapraklar iyileşmez. Ömür boş yere çıkılan bir yolculuğu anlatır yanlış bir yere uğramaktır sonbahar
Sayfa 90
Ben sizi nasıl da ağır, nazlı ve dur bakalım sevdiydim. Ben sizi sahrada yağmurları bekler gibi beklemedi miydim.
Sayfa 136 - Sahra ve Serap...
"Bu uzun, bu çok uzun düş, uyanıyorum, hayır ölmek üzereyim;şafak söküyor, ilk ışık, gün başka canlılar için, benim içinse amansız güneş, sinekler. Konuşan kim, hiçkimse, gök aralanmıyor, hayır hayır tanrı çölde konuşmaz, iyi de 'Kin ve güç için ölmeye razı olursan bizi kim bağışlayacak?' diyen bu ses nereden geliyor? İçimde başka bir dil mi yoksa ayaklarımın dibinde ölmek istemeyen cesaret cesaret cesaret diyip duran mı? Ah yeniden yanılmış olsaydım! eskiden kardeş olan insanlar biricik kurtuluş yolumuz, ey yalnızlık, beni bırakmayın! İşte işte kimsin sen , parçalanmış ağzı kan içinde, sensin büyücü, askerler seni yendiler, tuz yanıyor orada, sensin, sevgili efendim! Bırak bu kindar yüzü şimdi iyi ol, aldandık yeniden başlayacağız, başışlama ülkesini yeniden kuracağız, ben evime dönmek istiyorum, evet yardım et bana, tamam elini uzat, ver..." Geveze kölenin ağzına bir avuç tuz doldu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.