Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yasin-i Şerif Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı
Bismillahirrahmânirrahîm (1) Yâsîn (2) Vel Kur'ân-il hakîm. (3) İnneke leminel mürselîn.
Levant Bölgesi Nerede? Ne bileyim nerede? Birazdan anlatacağım, sakin ol. Geçenlerde okuma sırasında karşıma çıktı. Sesli düşünürken benim çocuk şöyle dedi. "O kadar kitap okuyorsun anne, Levant'ı bilmiyorsun. Hani oyunlar gereksizdi." "Neresi ki oğlum?" "Tam net değil anne. Akdeniz'in doğusu işte." "Göster
Reklam
Bize kıyılara çıkmayan dalgalar, çocukları yutmayan sular borçlusun İstanbul... Boğaz’ı geçen balıkları sayan deli bir muhasebeci, balıkların peşine takılıp Haliç’e giren şaşkın bir yunus, yunusa yalanırken rakı bardağına düşen bir kedi, kediye kaftanlardan kefen diken bir terzi borçlusun. Bize dipsiz çöp kutuları borçlusun İstanbul... Kız
Ah diyorum işte ah kim bilir şimdi nede güzel düşmüştür yastığa saçların nasılda süzülüyordur göz kapaklarından kirpiklerin nede güzel uyuyorsundur kim bilir şimdi sen
"Ne kadar çok asfalt dökülse de yollara bir kız kötü yola düşer mutlaka! Biri sevgilisini düşünür hayatın anlamı gibi Genelevde bir adam bir kadına tüm cevap şıkları biraz da kendisiyken “buraya nasıl düştün” diye sorar Meşhur ve yabancı mağazaları Kapıcı kızları süpürür geceleri Biri namusu kirlenmesin diye canını verir gece morg bekçisi bir
Ho Ho Ho!
“Amirim, bu şahsı sokağa çıkma yasağı varken dışarıda yakaladık. Üzerinden kimliği çıkmadı. Yanında şüpheli bir de paket taşıyordu. Mukavemet etmeye kalkınca da aldık getirdik.” “He, ne?” “Amirim, bu şahsı…” “Onu anladım olm, zaten yılbaşı gününe nöbet kilitlenmiş, kafam kazan gibi, bir de bu eksikti. Getirin bakiim şu herifi!” “Geç lan içeri,
Reklam
Ömür hanımla güz konuşmaları...
Yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı,
— emin, sana bir kız bulsak mı? artık vaktidir, he? — ha, yok hocam. sağ olun, benim bir sevgilim var. — yapma ya. kimmiş o? — danimarka’da kendisi. — nerde? — danimarka. ecnebi bi memleket. — ne yapıyor orda? — oralıdır kendisi. — sen nerden tanıyorsun Allah'ın danimarkalısını? — ya bi sene turist olarak gelmişti buraya. ben de gezdirdim işte. ya o illa tutturdu, illaki geleceksin danimarka’ya diye. ya dedim benim kuşlarım var, ben nasıl geleyim oraya? kim bakacak onlara? — nasıl yani, sen şimdi kuşlar için mi gitmedin danimarka’ya? — e ben gidersem ölürler. gerçi o çok ısrar edince dedim dur bakalım, işleri ayarlayabilirsek gelirim dedim. önümüzdeki sene kesin gideceğim. herhalde yani, galiba. — yahu emin, sen milletlerarası çalışıyormuşsun da haberimiz yokmuş. — ya aslında benim ona karşı bir şeyim yok tabii, misafir olduğu için. o beni sevdi. biz, ceviz yiyorduk. işte o beni sevdi. ben de onu sevdim. — ne zaman oldu bu? — ceviz yerken. Vizontele / Deli Emin
Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı, yüzüm ömrümün atlası, düzlükleri
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin
Reklam
Anlat be yanan ateş Var bir sıkıntın belli Sende benim gibi yanıyorsun Kim yaktı seni böyle Çok mu sevdin sende benim gibi Susuyorsun ha Peki susalım öyleyse Susa susa yanalım Yana yana sönelim Sönelim çünkü Dayanamayız bu acıya Söner mi dersin içimizdeki ateş Döner mi dersin bırakıp gidenler Dönseler bir avuç suyla söner bu koca yangın Lakin gidenler dönmezler Dönmedikleri yatmezmiş gibi Bir odunda onlar atar yanan yüreğimize Kusura bakma yanan ateş İçimizdeki bu yangın hiç sönmeyecek.
Kitabın En Orta Yerinden
bi’ taneydik o zamanlar be! varsa yoksa osman abi’si. analık, babalık, kardeşlik, hocalık ne varsa benden gördü be! anamdan babamdan kalan tek yadigârdı. hani üstüne titrerdim. sen de bilirsin hani tonoz’un orda hüsnü var ya, onun taksilerinde çalışırdık, koy oğlum. ben gündüzcü, o gececi. ee neme lazım yani eli açık adamdı hüsnü. bir gün böyle
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.