İki ay önce tayin olduğum şubede damacana suyu olarak "Damla" su kullanılıyordu. Hem "Coca Cola" markasının bir ürünü olduğu için hem de hakikaten kalitesiz bir su olduğu için birkaç defa değiştirmeyi teklif ettim.
Sonunda boykot kararı kamuoyunda tekrar gündeme gelince ben de bunu bahane edip "su markasını değiştirelim artık" dedim. Bu sefer herkes kabul edince tedarikçi firmayı aradım ve ellerinde başka su markası olup olmadığını sordum.
Boykot sebebiyle aradığımı anlayan firma yetkilisi "müşteri memnuniyeti"ni göz önünde bulunduruyor olacak ki, "merd-i kıptî şecaat arz ederken sirkatin söyler" misâli; "abi merak etme damacanada Damla yazıyor ama aslında içerisinde x marka su var, dolum yerine bakarsan anlarsın, Damla suyun dolum yeri şurası, bizim damacanada burası yazıyor." demesin mi?
"Nasıl öyle olur" dedim, "ambalajda ne yazıyorsa içeriği de öyle olması gerekmez mi?"
"Abi işte ık, mık... İsterseniz x markasından göndereyim, zaten aynı su..." falan geveledi.
"Tamam ben bir düşüneyim" dedim. Telefonu kapattım.
Yahu arkadaş, ister yağmur suyu olsun ister dere suyu ne içtiğimizi bilelim bari!
Neyse... Sonra gidip yakındaki yerel su markası satan bir dükkanla, hem de daha ucuza anlaştım.
Bizim eski sucununun senelerce haksız yere elde ettiği kazanç dünyasına yarar mı bilmiyorum ama ahireti için çok çalışması lazım!
Önce "içimizdeki yahudiler"den başlamak lazım. Yahudilik aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.
Peygamberimiz (s.a.v)'in buyurduğu gibi "Bizi aldatan bizden değildir."