Hissî roman yazmaya çalışan Münire'nin içine sıkışıp kaldığı bir devrin aşk hikâyesi. Kitabı anlatan karakterin kadın olması açıkcası beni şaşırttı. Genelde hâkim bakış açısıyla yazan Yakup Kadri'nin kahraman bakış açısıyla yazdığı ve başrolündeki karakterin kadın olduğunu öğrendiğim ilk kitap olması hasebiyle hem çok şaşırdım hem de heyecanlandım. Kiralık Konak'taki gibi bir Seniha beklerken her şeyin oldukça farkında olan, entelektüel bir kadındır.
Kiralık Konak demişken kitapta tıpkı onun gibi bir konak yaşantısını, daha sonralar da ise çöküşünü anlatan bu kitapta bu sefer batılılaşmayı değil siyasi olaylar anlatılmaktadır. Konu ne kadar aşk olsa da başkarakterin içine doğduğu ortamdan ayrı düşünülemez. Nitekim kavuşamamalarının sebebi biraz da budur. Çünkü Münire, mühim bir devrin şahididir.
İlk başta sıradan bir aşk hikâyesi gibi görünse de önemli bir devrin yaşantısını da gözler önüne seren Yakup Kadri, olayları Münire'nin üzerinden anlatarak en sevilen romanları arasında yer almaktadır.
Münire'nin otuz beş sene boyunca komşunun oğlu Cemil Bey'in aşkıyla yanıp tutuşması ve yaşadığı hayal kırıklığını anlatmaktadır.
Ellili yaşlardaki yaşantısını anlatırken geçmişe dönerek bu aşkın ilk izlerine rastladığı dönemlere götüren yazar, sevdiği adamla aileden birisiymiş gibi büyüdüğünü öğreniyoruz.
Babasının, Münire'yi Cemil ile evlendirmek istemeyişi bu hanımın içinde ukde kalmış gibidir.
Kitapta Münire'nin Cemil'e yüklediği anlamı kaybedince hayatta önemini yitirmeye başlamıştır.