Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
BİR MASAL GİBİ Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
"...Bir baba adil olmalıdır, adil olmayan baba evladını kör eder..."
Gece ustamın horultusundan uyuyamayınca başımı çadırın kenarından dışarı uzattım. Kasabanın ışıkları gözükmüyordu; gök lacivertti ama yıldızların ışıltısı sanki alemi turuncu yapmıştı. Biz de sanki bu alemde koskacaman bir portakalın üzerinde oturmuş, karanlıkta uyumaya çalışıyorduk. Göğe çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, şimdi üzerinde uyuduğumuz toprağın içine girmeyi hayal etmemiz doğru muydu?
Sayfa 17 - YKYKitabı okudu
(Bazı geceler gökdeki yıldızlara bakarak altımızdaki karanlık alemi hissederdim. )
Bazan da birlikte kitap okuyup, sonra öpüşüp seviştiğimiz geliyordu gözümün önüne. Gençliğinde bir ideal için birlikte heyecanla kitap okuduğu kızla daha sonra evlenmek, babama göre en büyük mutluluktu.
Reklam
Ben,beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum
Sayfa 52 - Yapi Kredi YayinlariKitabı okudu
"Kelimeler duygularıma yetişemiyor ve yetersiz kalıyorlardı. "
"Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi , içim de güzel olsun istedim."
Bir yandan bunu hissediyor,diğer yandan içimden geçenlerin hepsinin boş birer hayal olduğunu düşünüyordum.
Reklam
Mahmut Usta İstanbulluların yüzyıllardır kuyulara attıkkları,sakladıkları şeyleri saymayı da çok severdi: Kılıçlar,kaşıklar,şişeler,gazoz kapakları,lambalar,bombalar,tüfekler,tabancalar,oyuncak bebekler,kafatasları,taraklar,nallar ve en akla hayale gelmez şeyleri bulmuştu eski kuyularda. Belli ki bunların bazıları susuz,kör kuyulara saklamak için atılıyor,sonra da yıllarca,yüzyıllarca unutuluyordu. Bu tuhaf değil miydi? İnsanın sevdiği,kıymetli bir şeyi kuyuda bırakıp sonra da unutması acaba neyin işaretiydi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.