Eşitlik aksiyomuna göre x daima eşittir x: Yani ortada hayali bir x varsa bu her zaman kendinin dengi olmalıdır, benzersiz bir varlıktır ve öylesine indirgenemez bir yapıdadır ki değişmez ve mutlak olarak kendine denktir, özü asla değiştirilemez. Fakat kanıtlanması da imkânsızdır. Daima, mutlaka, asla sözcükleri, matematik dünyasının rakamlar kadar hayati parçalarıdır. Eşitlik aksiyomunu herkes sevmez: Dr. Li bir keresinde sevimli yaramaz, aksiyom müsveddesi demişti ondan bahsederken ama o bu aksiyomun uçarılığını, kanıtlanması için verilen çabaların güzelliğine leke sürmesini sevmişti. Insanı delirtecek, benliğini ele geçirecek, kolayca hayatının yerine geçecek türden bir aksiyomdu.
Ama şimdi aksiyomun doğruluğundan emin çünkü bizzat kendi, kendi hayatı bunu kanıtladı. Olduğum insan, olacağım insanla hep aynı diyor içinden. Bağlam değişmiş olabilir, bu evde yaşıyor, sevdiği ve iyi maaş aldığı bir işte çalışıyor olabilir, hatta ailesi ve arkadaşları da olabilir. Saygı görebilir mahkemede, korkulabilir bile ondan. Ama özünde tiksinme uyandıran, nefret edilecek bir insan sonuçta. Kendini havada bulduğu, uçmanın heyecanıyla feci olacağını bildiği inişin korkusu arasındaki o mikrosaniyede, x'in ne yaparsa yapsın, manastır kaç yıl geride kalırsa kalsın, Luke Birader'den ne kadar kaçarsa kaçsın, kaç para kazanırsa kazansın ve unutmak için ne kadar çabalarsa çabalasın daima x'e eşit olacağını idrak ediyor. Omzu betona vurup dünya bir anlığına da olsa irkilip ondan uzaklaşırken aklındaki son düşünce bu: x = x diyor içinden. x = x, x = x.
birtakım şeyler kırılır, bazen kırılanlar onarılır, fakat çoğu durumda fark edersin ki kırılan ne olursa olsun hayat o kaybı telafi etmek için yeniden şekillenir, bazen de muhteşem olur bu şekillenis.
Anlamaz oldu dünya beni
Ben ona bunca zamanımı harcadıktan sonra
Hiçbir anlamı yok benim için
Dünyanın beni ölü bilmesinin
Hayattayım diye bağırsam ne çare
Ben geçmişim artık bu dünyadan