Filipinlerde olduğu dönemde Babacığını kaybeden Can,cenazesine gelemediği için memlekete ayağını basar basmaz doğruca babasının kabrine gidip,saatlerce başucunda oturup babasıyla dertleşin, göz yaşı döker.
Üç dört saat sonra hiç ayrılmak istemesede babacığına veda edip anneciğinin yanına gider.Aslında yüreği anacığından geçmişin hesabını sormaktır ama anneciğini görünce geçmişe bir çizgi çekip,özlemle anneciğinin boynuna sarılır
Yapısı gereği haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı asla tahammülü olmayan Can ın,savaş muhabirliği yaptığı dönemlerde yaşadığı onca yaşanmışlıklardan sonra hayatın insana sunduğu ufacık ayrıntılardan büyük mutluluklar çıkaran bir tabiata sahipti
Bu karakterinden dolayı,göstermiş olduğu tepkilerden bazen başı fazla ağrısada yine bu huyundan vazgeçmiyor.Hz Alı nın en önemli sözlerinden biri olan”haksızlığın karşısında susan dilsiz seytantır “sözünü kendine düstur edinmiş biriydi
Annesine memlekete temelli döndüğünü söylesede ,aslında niyeti ilçede bir iki yıl kaldıktan sonra Makedonya ya gidip Ohri Gölünün kıyısında bir ev kiralayıp,anılarını kitaba dönüştürmekti
Peki Can,bu kitabı yazabildi mi?
Can,yaşamı boyunca bir buçuk yaşından beri nasıl bir hayat yaşamıştı?
Can planlarını yerine getirebildi mi?
Tüm cevaplar kitapta #okuyun öğrenin arkadaşlar
Anlatımı yalın, cümleleri sade eseri kaleme alan yazarıma gönülden teşekkür ederim
@canog275
@40kitap_ @okuyankulkedisi2
#okuyankulkedisiileokuyoruz #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi