İSLÂM'DA TAKLİD MESELESİ...
Ebubekir Sifil hocanın kaleminden (İnkişâf Dergisi, Ekim 2009) enfes bir yazı:
- Modern zamanların modası hiç geçmeyen temel tartışma konularından birisi taklid meselesi. Kimilerinin, "bilgi çağı"na yakıştıramadığı için –kıvırcık saçlarını düzleştirmek uğruna kendisine en olmaz işkenceleri reva gören zenciler misali– "kendinden
BÜYÜK HADÎS ÂLİMİ İMÂM TİRMİZÎ (RAH.)
İmâm Tirmizî rahmetullâhi aleyh Hazretleri, büyük hadîs-i şerîf âlimlerinden olup Kütüb-i Sitte’den Sünen-i Tirmizî adı ile meşhur olan el-Câmiu’s-Sahîh isimli eserin müellifidir. Şu anda Özbekistan sınırları içinde bulunan Tirmiz şehrine nispetle Tirmizî diye bilinen bu zâtın ismi, Muhammed bin İsa’dır. Künyesi Ebû İsa’dır. H. 209 (M. 824) yılında, Tirmiz şehrinde doğdu. H. 279 (M. 892) yılında yine Tirmiz şehrinde vefat etti.
Horasan, Irak ve Hicaz bölgelerine ilim tahsili için giden İmâm Tirmizî, İmâm Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud (r. aleyhim) gibi meşhur birçok âlimden ders aldı. Kendisinden de birçok kişi, ilim almıştır.
Hafızasının kuvveti, insanlar arasında darb-ı mesel olmuştu. Hafızasının ne kadar güçlü olduğunu gösteren birçok hâdise vardır.
Bir gün kendisini imtihan eden bir hocası, az bilinen 40 kadar hadîs-i şerîf okumuş. İmâm Tirmizî (rah.) bu hadîs-i şerîfleri, hemen o anda senetleriyle, en ufak bir hata bile olmadan ezberinden okumuştur.
Hadîs ilminde imâm olduğu gibi aynı zamanda, fıkıh ve tefsir âlimi ve tasavvuf ehli bir zât idi. Zühd, verâ ve takvâ sahibiydi. Yaşadığı devrin âlimleri, ona gıpta etmişler, onu övmüşlerdir. İmâm Tirmizî Hazretlerinin ömrünün sonlarına doğru, Allah korkusundan ağlamaktan gözleri görmez olmuştu.
İmâm Tirmizî Hazretlerinin en meşhur eseri, Sünen-i Tirmizî’dir. Dört bin civarında hadîs-i şerîf bulunan eseri hakkında, “Kimin evinde bu kitap varsa orada konuşmakta olan peygamber var demektir.” denilmiştir.
Diğer bazı eserleri, eş-Şemâilü’n-Nebeviyye, et-Târîh, el-İlel’dir. (Rahmetullâhi aleyh.)
Murtezâ Radmehr’in Hayat Hikayesinden Kesitler...
.......İçinde bulunduğum ruhi, fikri ve duygusal çöküntüye rağmen dışarıya hiçbir şey yansıtmamaya özen gösteriyor ve her şey yolundaymış gibi hareket ediyordum.
Bir seferinde öğrenci birliği tarafından öğrenci yurtlarını denetlemekle görevlendirilmiştim. Öğrencilerin yurduna gittiğimde bana bakışları çok farklıydı, sanki istihbarat görevlisi,
Öneri - Gorü - Dokunuş
Bin kitap okuyan da efsane bir bilgin
Yüz kitapta da aynı bakış açısı var
Bir kitap okuyan da ne çok sey öğrendim (biliyorum)diyor.
Bu bilgelik okumayla mı oluyor yoksaaa düşünmeyle araştırma ile mi 🤔
Okumuş tabiri caizse yalayip yutmuş çok insan gördüm ama o bilge vasfını hiçbirinin gözlerinde görmedim. (Göz doktoru ameliyatla eklemiyorsa ne âlâ).
Neyse gelelim merakımın asıl konusuna
Neler okudunuz da bu okumuş olduğunuz veya dinlemiş olduğunuz bur şéyler sizlere ne kattı. Benni ben yapan parçalardan bir tanesi şu yazar ve şu kitabıydı. Şu sanatçının şu konuşması şu bilgenin şu öğretisi, islam tasavvufu, bilgesi, alimi bana şunu sundu. Psikolojide şu kitaptı, kişisel gelişimdi, felsefeydi ---- bu kadar yeter s u u us ---- dediğiniz onerileriniz bakış açınızı alabilir mıyım?
Bende bu arada bir sigara yakıp çayımı yudumlayayım 🙂
Amasra Kütüphanesi’nden,
Kütüphaneden kitap alıp bir aylık süre içinde okumak mümkünmüş.
Ankara’da büyük kütüphanelerde böyle bir imkan yok diye biliyorum:(
Ayrıca manzarası konumu çok güzel misafirler içinde kitap alımı olabileceğini söylediler.
Sayılarının artması dileğiyle.