Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı

İlber Ortaylı

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı Sözleri ve Alıntıları

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı sözleri ve alıntılarını, 100. Yılında Birinci Dünya Savaşı kitap alıntılarını, 100. Yılında Birinci Dünya Savaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sanayi devrimi
...Ancak savaş sonunda bu özgüven büyük bir hayal kırıklığına dönüşecek, adeta Avrupa uygarlığının uçurumun kenarına geldiği duygusuna kapılmasına yol açacaktır. Bunun en çarpıcı örneği savaş sonrasında sanat ve edebiyatta kendini gösteren ‘Dadaizm’ akımıydı.
Sayfa 19 - Kripto
Değişmeyen rejimler ve değişmeyen yayılmacılık tutkusu
Rus imparatorluk ideolojisine göre Slav ve Ortodoksluk bir ayrıcalıktı. Ruslar “yabancı”, “öteki” olanları “yeteri kadar gelişmemiş”, “uygarlıktan uzak topluluklar” olarak görüyorlardı. Bu insanlar tebaa olsa bile sınırlı haklara sahipti ve Türkler de bu topluluklara ait idiler. Bu iki grup arasında kalan sömürge halklar ise Slav olmayan Hristiyan halklar idi. Bunlar Gürcü, Ermeni, Fin, Baltık halkaları vs idi. Bu grup Müslümanlara ve Türklere oranla daha fazla haklara sahipti.
Sayfa 161 - Kripto/ Ali Asker
Reklam
İstihbarat ve Propogandalar
... İngiltere daha inandırıcı olması için Almanların ve Türklerin savaş sırasında Belçika ve Ermeni halkı üzerine yaptıkları mezalimlerin hikâyesini Sir Bryce’ın kurduğu bir komiteye havale etmiştir. 1915 yılında faaliyete geçen komite İngiliz hükümetinin bu husustaki raporlarını yayınlamıştır. Resmî ağızdan yayınlanan bu hikâyeler daha inandırıcı bulunmuştur.(H.C. Peterson, propoganda for War s53-61) Bugün Ermeni yazarların Türkiye’ye yönelttikleri iftiralarda bu raporlardan faydalandıkları görülmektedir.
Sayfa 68 - Kripto/ Hasan Köni
1-ülkenin nüfusu: Zengin ve kültürlü büyük bir nüfusu varsa güce güç katar. Fakir ve cahil kalabalık nüfus devlete yük teşkil eder 2-ülkenin coğrafyası: Nüfusla orantılı olarak coğrafya geniş ve kaynakları zenginse güç unsurudur. Topraklar geniş, nüfus az ve yer üstü kaynaklar bakımından verimsiz ise, zayıflık işaretidir. 3-Ülkenin ilmi ve teknik kurumlar: Bir ülke fikir ve teknoloji üretebiliyorsa geri ülkelere üstünlük sağlaması muhakkaktır. 4-Ülkenin ekonomisi: Ülke sanayileşmiş ve üretim ekonomisiyle , nüfusundan, cografyasından ve ilmi kurumlarından zenginlik yaratabilmiş ise, imkanları daha fazladır ve güçlüdür 5-Ülkenin Kültürü: Kültür, milli birligi saglayacak, milli ruhu ve tarih suurunu pekiştirecek kültürel derinligin ve manevi gücün vazgeçilmez unsurudur 6-Ülkenin Ordusu: Beş faktörü koruyabilecek modern ve güçlü bir ordunun varlığı devleti uluslararası arena da sözü dinlenir hale getirir. Günümüzde bir de nükleer silahların çok önemli bir güç unsuru oldugu hesaba katılmalıdır.
Sayfa 199Kitabı okudu
Stefan Lausannes kitabında bu tebliği de verir. Bu ne hazin ne perişan ne çaresiz bir tebliğdir. Bir hastanın son nefesi gibi.. Kaldi ki, Bosna sınırlarından Çatalca'ya kadar ikinci bir akın , ordu döküntülerinin geriye dogru sel gibi akışından daha karışık, daha kanlı sürüklenip gelmektedir: Göçmenler... Rumeli göçüyordu. Sırp, Karadağ, Bulgar, Yunan askerlerinin işgal ettigi yerlerde kanlı katliamlar başlamıştı. Hayat, servet, namus her şey ayaklar altındaydı. Öldürülen, asılan, parçalanan Müslümanlardan arta kalanlar, çoluk çocuk, her şeylerini bırakarak doğuya, Istanbul'a doğru akıyorlardı. Batı bölgelerinde ise göçmenlerin kaçacak yerleri de yoktu. Ayak altlarında kalıyor, eziliyorlardı.
Sayfa 238Kitabı okudu
Balkan Savaşı Sırasında Osmanlı Siyasi Elitinin Gafil Tavri Balkan Savaşı sürecinde dost görünen Fransa, Ingiltere, başta Fransız Poincare olmak üzere savaş çıkar çıkmaz Büyük ve Güçlü Türk devletinin dört küçük Balkan devletini kolay yeneceği inancıyla "Savaşta kim galip gelirse gelsin sinirlar değişmeyecek" ültimatomunu
Sayfa 386 - Özcan YENİÇERİKitabı okudu
Reklam
Özcan Yeniçeri
Ülkenin ve Halkın Genel Durumu Mustafa Kemal, Nutuk'ta "mumi Durum ve Manzara" başlığı altında şu tespitleri yapmistir: "Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş,şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalamış. Büyük Harb'in uzun yılları boyunca, millet yorgun ve
Sayfa 391Kitabı okudu
İngiliz ordusuna mensup Mausel, 1888 yılında Mezopotomya'da inceleme gezisi yapmış ve hükümetine sundugu raporunda petrol varliklar ile ilgili gözlemlerine de yer vermiştir. İngiliz ve Alman uzmanlar Mezopotamya petrol varliklar ile ilgilenmekte olmalan Sultan II. Abdülhamit de harekete geçirmiştir. Ayni yıl, Sultan Abdülhamit , Padişahın özel mülklerini yönetmek için kurulmuş bulunan Hazine-i Hassa Nezaretinde görevli bir kişiyi Musul'daki Hazine-i Hassa topraklarındaki petrol varliklara incelemek üzere göndermiştir. Bu görevlinin sundugu rapor üzerine 6 Şubat 1889 günü çikardigi bir fermanla Musul Vilayeti petrol varlıklarını devlet mülkiyetinden Hazine-i Hassa'ya (Padisah özel mülkiyetini yöneten Idareye) devretmiştir. Bu ferman sadece Musul Vilayetindeki Hazine-i Hassa Idaresi mülkiyeti altındaki topraklardaki petrol varlıklarını kapsamıyordu, tüm Musul Vilayeti topraklarını da içindeki petrol bulunan tüm toprakları içeriyordu. Sultan Abdülhamit, Alman ve Ingiliz petrol ilgisinin Bağdat havzasına uzandigini görmesi üzerine, 20 Eylül 1898 tarihin de cikardiği bir diğer fermanla Bagdat Vilayeti'ndeki tüm petrol varliklarini da Hazine-Hassa mülkiyetine geçmiştir.
Sayfa 120 - Kripto yayınlarıKitabı okudu
Hikmet ULUĞBAY
Konuşmamı, başlangıçta alntı yaptığım Amiral Philip Dumas'nın sözleri ile bitirmek uygun olacak diye düşünüyorum. "Bu geniş ölçüde petrole yönelik bir savaştı. Geleceğin harpleri tamamen o amaca yönelik olacaktır. Bismark'ın 'kan ve demir' özdeyişi artık 'kan ve petrol' şeklinde ifade edilecektir"
Sayfa 128Kitabı okudu