"Şaka yollu bile olsa, etnik sessizliğe, sözden, dilden ve metnin oluşumundan önceki sessizliğe dönmeyi önerecek kadar aptal değiliz. Biz kitabın çocuklarıyız. Ancak, didik didik edilmiş hayatlarımızda henüz işgal edilmemiş sessiz bir yere, yani dostluğun sükunetine hüzünlü bir özlem duyacak kadar da budalayız. [s. 146]"