Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Adam Gönderileri

Adam kitaplarını, Adam sözleri ve alıntılarını, Adam yazarlarını, Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
512 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Adam
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
Bu kitabında Ülkemizin Cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar yakın tarihininda olup bitenleri bir kroloji içinde anlatmaktadır. Özelikle Kasım 2002 sonrasında Akp'nin ikdidarı ile Ülkemizin Emparyal güçlerin çıkarı doğrultusunda yönlendirilmesi,
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
ve Arkadaşlarının kurduğu çağdaş Cumhuriyet ilkelerinden adım, adım nasıl uzaklaştırıldığını, Ordunun Pasifize edildiğini, kendi ifadesi ile Bir Belediye Zabıta teşkilatına döndürüldüğünü belirtmektedir. Mustafa Fehmi Kubilay'dan Aziz Sancar'a, Aziz Yıldırım'dan Tuncay Özkan'a ve günümüzdeki seçkin bir çok yazar ve çizerin, Sanatçının duruşundan asla taviz vermeyenlerin, (Kitap 2016 Yılında yazılmış, adı geçenlerden bir kaçı siyasi ikdidara destek verme durumu ile fikrini zamanla değiştirmiş olsada) Adam gibi adamların yaşadıkları zorlukları ve kısa biyografilerini yansıtmaktadır. Benim açımdan Sevgili
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
'in her yazısı ve kitabı ilgiyle okunur, okurum. Okurken bazen kızgınlık, bazende bir burukluk hissederim. Güzel Ülkemin Aydınlık yarınlara doğru gidişinin sekteye uğramasından ortaçağ karanlığına doğru hızla, sürüklenmesinden endişe duyarım. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak son yirmi yıldır bunca olup biteni ne tez unutuyoruz. Balık hafızalı bir toplum olup gittik, her söylenen yalan yanlışı alkışladığımız ve olup bitenleri akıl sorgulamasından geçirmediğimiz sürece korkarım ki, her geçen gün bir öncekini aratır nitelikte olacaktır. Tekrar,tekrar sindirilerek okunacak bir kitap.
Adam
AdamYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20162,549 okunma
Reklam
İsmail Hakkı...
Varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Aziz Sancar'ın yakasında Atatürk rozeti vardı, kravatı ise Osmanlı tuğrası motifliydi. Bu sentezi Atatürkçülere laf sokma fırsatı olarak gören bazı dangozlar, "Cehape zihniyeti karşı çıkıyor ama, bak gördünüz mü, insan hem Atatürk'le hem Osmanlı'yla gurur duyabiliyor" dediler. E
Sayfa 500 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Senelerdir anlatmaya çalıştığımız, orman yangınıdır bu... Ne kaplumbağa kaçabilir, ne ceylan kurtulabilir. Nasıl olsa kanatlarım var zanneder ama, alevler kontrolden çıktıktan sonra, kuşların akıbeti de aynıdır.
Sayfa 472 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
İsmail Hakkı Tonguç
Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri, zor ve gerçek olanı. Öbürü kolayı, oyun olanı. Topraksızı topraklandırmadan... İşçiyi sağlama almadan... Halkı esaslı eğitmeden... Olmaz. Birincisi, köklü değişim ister. Zordur ama, gerçek demokrasidir. İkincisi, sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin... Toprağı, işi olsun olmasın ... Demagojiyle serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar. Böylece... Kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha...
Sayfa 456 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Nâzım...
Bismillah, Sözcü' deki ilk yazımda "alavere dalavere Türk Memet nöbete"yi yazdım... Suriye topraklarını savunmak için Suriyelilerin gitmesi gerektiğini, askerlik çağındak i 500 bin Suriyeli erkek Türkiye' de gezerken, Mehmetçik'in Suriye'ye gitmesinin saçmalık olduğunu, illa gönderilecekse Bilal' in gönderilmesi
Sayfa 455 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Reklam
Salih Bozok...
Saat 9'u 25 geç... Matem halindeki Dolmabahçe Sarayı tek el silah sesiyle irkildi. Sedef kabzalı Smith Wesson'ın namlusundan çıkan mermi, adeta çığlık gibi koridorları dolaştı. Koştular hemen alt kata ... Kanlar içinde yerde yatıyordu. Kalbine dayamış, tetiğe basmıştı. Salih Bozok... Mustafa Kemal' in yaveriydi.
Sayfa 449 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Volkan...
Ve, dava açtılar Volkan Konak'a. Üç yıla kadar hapsini istiyorlar. Ha bu da madalya olsun... Adam gibi adam'a. Kıllanıyorlardı nicedir... Ses yasağı yüzünden konserini yarıda kesmek zorunda kalınca, dellenip, "mekan benim olsa, denizden gelip ses ölçenleri denize atardım" demesini fırsat bildiler. Davayı yapıştırdılar.
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Uğur Dündar
1943'te istanbul'da doğdu, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi, 1970'te TRT'ye girdi, Arena isimli haber programıyla, hem televizyon tarihimize damgasını vurdu, hem de soruşturmacı gazetecilik kavramını yarattı , Show, Kanal D, atv, Star, CNNTürk televizyonlarında çalıştı, Star televizyonu haber grup başkanlığı yaptı, 300'ün üzerinde ulusal-uluslararası ödül kazandı, Akp döneminde özel televizyonlarda ekrana çıkması adeta yasaklandı, ambargo uygulandı, İyi Uykular Sayın Seyirciler, Pazarlık Yok, Vah Ülkem Vah gibi çok satan kitaplar kaleme aldı, 2016 itibariyle Halk tv'de Halk Arenası'nı hazırlayıp sunuyor, Sözcü gazetesinde köşe yazıyordu.
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Muhtar...
Keşan müftüsü izah etti, "Noel baba dürüst adam olsaydı, bacadan değil, kapıdan girerdi" dedi. Aslında... Dolaptan girdi. Buzdolabından! Hıristiyan filan diyorlar ama, Papa dahil, kimsenin umurunda değildi. Taaa ki , 1930'a kadar... Amerikan zekası Coca Cola, günde 9 milyon şişe satıyor, ne yapsak da daha fazla satsak diye kafa
Sayfa 200 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Reklam
Şüķrü...
Şükrü "Sene 1942 ... Babam, başbakan. Aynı zamanda, Fenerbahçe başkanı. Ankara'dayız. Fenerbahçe'nin Ankara' da maçı var. Kardeşim ve dayımla birlikte maça gitmek istiyoruz. Ama, havamız olsun diye, bizi babamın götürmesini istiyoruz. Babamdan çekindiğimiz için söyleyemiyoruz, anneme söylüyoruz. Annem, babama aktarıyor, çocukları maça götür diyor. Babam, peki diyor. Hep birlikte başbakanlık makam aracına biniyoruz, stada geliyoruz. Şeref tribününe oturup, sahayı en güzel yerden seyredeceğimizi düşünürken... Babam şoföre sesleniyor, şurda dur diyor. Cüzdanından para çıkartıyor, dayıma veriyor; haydi bakalım çocuklar, gişenin önüne geldik, gidin biletinizi alın diyor!" Oğlu anlatıyor bunu... Şükrü Saracoğlu'nun oğlu. Başbakan, Fenerbahçe başkanı... "Avanta almayacaksın" diyor. Alt tarafı bilet... Evladına bile ayarlamıyor. "Her ne almak istiyorsan, mutlaka parasını ödeyeceksin" diyor. "Suiistimalin küçüğü büyüğü olmaz" diyor.
Sayfa 111 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU
1886'da İzmir Ödemiş'te dünyaya geldi, Mekteb-i Mülkiye'yi bitirdi, Cenevre Siyasi İlimler Akademisi'ni bitirdi, İzmir işgal edilince yurda döndü, milli mücadeleye katıldı , Ege dağlarında efelerle birlikte omuz omuza vuruştu, İzmir mebusu oldu, milli eğitim bakanlığı, maliye bakanlığı, adalet bakanlığı, dışişleri bakanlığı yaptı, başbakan oldu, TBMM başkanlığı yaptı. 1934-50 arasında Fenerbahçe başkanlığı yaptı . 1953'te vefat etti, Zincirlikuyu'da toprağa verildi. Fenerbahçe kulübü, 1998'de Fenerbahçe stadının ismini Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı olarak değiştirdi.
Sayfa 113 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Hoşgörüye bak... Zarafete bak kardeşim.
Başbakan Saracoğlu, Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin balosuna gidiyor. Müzik tatlı tatlı çalıyor. Bir genç kız, başbakanın yanına yaklaşıyor, dansa davet ediyor. Başbakan reddediyor, böyle olmaz diyor. Ortam buz kesiyor. Kızcağız fena halde bozuluyor, masasına dönüyor. İki dakika sonra... Başbakan kalkıyor, o genç kızın yanına gidiyor, benimle dans eder misiniz lütfen diyor. Herkes şaşırıyor. Başbakan gülümsüyor, dansa erkek kaldırır, sırf başbakanım diye bir genç kızımızı ayağıma getirtmem diyor. (Başbakanın ayağına gidip dansa kaldırdığı o genç kız, Feriha Sanerk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın emniyet müdürü oldu... Şimdilerde kızlı-erkekli'ye tahammül edilemeyen Türkiye' de, bir zamanlar bunlar oluyordu!) Ve, seneler geçiyor. Başbakanlar değişiyor. Fenerbahçe başkanları değişiyor. Kadıköy' de maç var. Sonradan Fenerbahçe başkanlığı koltuğuna oturacak olan Faruk Ilgaz, stada giriş yapmak üzere geliyor. O sırada gözü takılıyor, bilet kuyruğunda bekleyen, yaşı hayli ilerlemiş, bastonlu bir beyefendi görüyor. Dikkatlice bakıyor, o da ne? Bilet kuyruğunda bekleyen beyefendi, Şükrü Saracoğlu! Çünkü, seneler geçiyor ama, evladına bile avanta vermeyen başbakanın, zihniyeti aynı kalıyor; her ne almak istiyorsan, mutlaka parasını ödeyeceksin. Çünkü, ateşten gömleği giymiş, milli mücadelede kanla-barutla yoğrulmuş, boğazından tek kuruş haram lokma geçmemiş, milletin çıkarlarını ailesinden, evladından, kendinden önce tutmuş adamlardı onlar; adam gibi adamlardı.
Sayfa 112 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Sene 1946...
Seçim bitmiş; Şükrü Saracoğlu kendisini milletvekili seçen İzmir halkına teşekkür etmek için, doğum yeri olan Ödemiş'e gidiyor. Yanında oğlu var. Masa donatılıyor. Haliyle, rakı, bira servisi yapılıyor. Başbakan bira içiyor. Oğlu gazoz içiyor. Ödemiş belediye başkanı soruyor, evladım, yaşın 18'den büyük, niye hala gazoz içiyorsun? Başbakanın oğlu cevap veriyor, babamın bira içtiği masada, bana gazoz içmek düşer diyor. Bunu duyan başbakan, hemen garsona sesleniyor; delikanlı, benim birayı kaldır, bir duble rakı getir diyor... Ki, babanın rakı içtiği yerde, evladı da rakının bi alt kademesi bira'yı içebilsin diye!
Sayfa 112 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Sinan Meydan
1975'te Artvin Şavşat'ta dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesi tarih bölümünü bitirdi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi bölümünde mastır yaptı . Çalışmalarının odak noktası "Atatürk" oldu. Akp döneminde türeyen sahtekar tarihçilerin ortak özelliği, hurafeler, iftiralar ve palavralarla dolu alternatif tarih yazma çabasıydı, gerçekleri çarpıtmak için Akp'nin tüm medya gücünü kullandılar. Sinan Meydan, bu kötülükle mücadele etti, yazdığı kitaplarla bu soytarıları deşifre etti.
Sayfa 103 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
1.293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.