Ağır Roman filmini yıllar önce televizyonda izlemiştim. Alışık olmadığım türde bir filmdi. Filmin kitaptan uyarlama olduğunu sonradan öğrenmiştim, bu hafta kitabı okudum. Kitap da alışık olmadığım bir türde. Yeraltı edebiyatı diyerek bir kalıba sokmak istemiyorum çünkü kitaptaki hayatlar şehirlerin ara, arka sokaklarında olan hayatlar ve o hayatlar sadece yeraltı deyip geçilecek hayatlar değil, bence.
Ağır Roman Kolera mahallesinde geçen hikayeleri anlatıyor. Kolera her çeşit insanın yaşadığı, sevinci de üzüntüyü de farklı yaşayan, bazen adalet arayan, bazen adaletsiz davranan insanların yaşadığı bir mahalle. Salih bu mahallede yaşıyor. Bence Salih düşünmeden yaşadığı için başına gelmiş her şey. O abisinin odasında abisinin kitaplarını okuyan, sokağa çıkınca da kötü adam olmayı seçen biri. Çünkü Kolera'da yaşıyorsa öyle olması gerektiğine inanmış.
Kolera esnafların yaşadığı bir mahalle. Berber, araba tamircisi, marangoz vs. hep bir arada yaşıyor. Hem birbirlerinden başka kimseleri yok hem de birbirlerine güvenmiyor bu insanlar. Çünkü Kolera'da yaşıyorlarsa öyle olması gerektiğine inanmışlar.
Kitaptan uyarlanan her filmde olduğu gibi filmdeki konuyla kitaptaki konu arasında biraz değişiklikler var ama yine de anlatılan hikayeler, karakterler belli başlı özellikleriyle örtüşüyor.