Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

(1938-1986) Timur - İnkılap Tarihi - Osmanlı Tarihi

Akademik Ders Notları

Halil İnalcık

Akademik Ders Notları Gönderileri

Akademik Ders Notları kitaplarını, Akademik Ders Notları sözleri ve alıntılarını, Akademik Ders Notları yazarlarını, Akademik Ders Notları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fatih, padişahın mutlak otoritesini kurmak için ulemanın da devlet işlerine karışmasını yasaklamıştır. Hocası şeyhülislam Molla Gürani, vezirliğin saraydan yetişme kullara özgü olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştır. Saltanatın sonlarına doğru maliyeci bürokrat Karamani Mehmed Paşa'yı veziriazamlığa getirmesi, daha çok onun şeriat ve arazi hukukunda yetkisi dolayısıyladır. Fatih, Karamani zamanında vakıf ve mülklerin kaldırılması (nesh) ve miri devlet topraklarına katılması gibi çok önemli mali önlemler almıştır. Fakat asıl mesele taht için mücadele sorununa kesin bir çözüm getirmekti.
Sayfa 264
Fatih, bir yandan Çandarlılar gibi padişah karşısında mutlak bir otorite kullanan veziriazam modelini ortadan kaldırmış, diğer taraftan veziriazamları, öteki idareciler üzerinde kendi mutlak vekili olarak tam güce sahip kılmıştır. Kayınpederi olan ve kuşkusuz İstanbul'un fethinde en büyük rolü oynayan Zağanos Paşa'yı, Belgrad Seferi'ndeki başarısızlık üzerine azletmiş ve Balıkesir'e sürmüştür. Buna karşı veziriazam Mahmut Paşa'yı hem veziriazam hem de Rumeli beylerbeyi yaparak büyük sipahi ordusunun daimi kumandanı yapmıştır. Maliye işlerinde bağımsız Defterdar Sinan Bey, veziriazamla yetki çekişmesine girdiği zaman defterdarı feda etmiştir. Herhalde, Osmanlı tarihi boyunca tanıdığımız vekil-i mutlak veziriazam tipi onun saltanatı zamanında tam nitelik kazanmıştır.
Sayfa 264
Reklam
II. Murad modern tarihçilerin iddialarının aksine büyük bir savaş önderi değildi. Savaşı sevmezdi. Çağdaş kaynaklar onun şaraba ve eğlenceye çok düşkün olduğunu belirtirler. Onun dönemindeki büyük başarılar, emri altında Hamza Bey, Şihabeddin Şahin Paşa, Karaca Bey gibi büyük kumandanların eseridir. Bununla beraber II. Murad hoş-meşrep, derviş tabiatlı, geniş görüşlü, kültür gelişimine önem vermiş bir sultandır. Şunu da kabul etmek gerekir ki, bunalım anlarında İzladi, Varna ve II. Kosova savaşlarında azimli ve kararlı bir önder olarak görülmektedir.
Sayfa 259
Fetihnamede İstanbul'un bir eşi olarak sıfatlandırılan Selanik'in fethi, yeni bir dönemin başlangıcı sayılmalıdır. Bu fetih, Osmanlılara sınırlar ötesinde yeni bir genişleme hamlesi vermiş, özellikle Tuna ötesinde Macaristan' a karşı Sırbistan ve Eflak üzerinde Osmanlı üstünlüğünü kurmuştur. Sırp Despotu Barankoviç'in kızı Mara'yı II. Murad'a eş olarak Edirne'ye göndermesi (1433) yeni durumla ilgilidir. Mara'nın yanında getirdiği çeyiz, Sırp gümüş, altın madenIerinden kaynaklanan 400.000 altın gibi görülmemiş bir miktara varıyordu. Sırbistan üzerinde bu baskı gittikçe artacak sonunda Sırp despotluğu 1439'da tamamıyla Osmanlı ülkesine katılacaktır.
Sayfa 256
Mustafa Kemal altı yüz senelik Osmanlı saltanatına ve halifeye karşı bu ihtilal kararını verirken, davasının tamamıyla haklı ve kutsal olduğuna inanıyordu. Büyük Nutuk'ta diyor ki: "Esas olan Türk milletinin şeref ile yaşamasıdır. Bu ancak tam bir bağımsızlık ile mümkündür... Ne kadar zengin ve refahlı olursa olsun bağımsızlıktan mahrum bir millet, medeni milletler nazarında köleden başka bir muameleye layık değildir... ve Türk, vakur, haysiyet ve şerefi yüksek bir millettir. Böyle bir millet için köle olarak yaşamaktansa yok olmak daha iyidir. Onun için ya istiklal ya ölüm." İstanbul'daki monarşi yanlıları başka türlü düşünmekteyditer. Onlar Türk milletini köle durumuna düşürecek fedakarlıklar, ile devleti, daha doğrusu kendi hayatlarını ve saltanatlarını devam ettirmeyi umuyorlardı.
Sayfa 83
Filistin Cephesi'nde 7. Ordu Kumandanı olan Mustafa Kemal, Suriye'de direnmenin imkansızlığını görmüş ve ordusunu Halep'e düzenli bir şekilde çekmişti.
Sayfa 69
Reklam
İngilizler, Çanakkale seferine karar verince, Boğazlar ve İstanbul meselesi müttefikler arasında birtakım pazarlıklara yol açtı ve İstanbul'un, Türkiye'nin geleceğine dair birtakım antlaşmalar yapıldı. ilk antlaşma, İstanbul Antlaşması (The Constantinople Agreement) adı altında siyasi literatüre geçmiştir. İstanbul ve Boğazlar'ın geleceği sorusu meydana çıkınca, Rusya buralar üzerinde eski emel ve ihtiraslarını ortaya attı. 3 Mart 1915'te, yani Çanakkale'ye İngiliz taarruzundan on beş gün önce başlayan İngiliz-Fransız-Rus görüşmeleri 10 Nisan'da neticelendi.
Sayfa 67
İttihatçılar başlangıçta, Batı devletlerinin sempatisine ve yardımına güveniyorIardı. Fakat gördüler ki, Avrupa yüksek politikası imparatorluğu parçalamakta kararlıdır ve bunun için kendi aralarında bölme antlaşmaları yapmaktadır. Hatta Türkiye'nin kalkınması için ilk şart olan kapitülasyonların kaldırılmasını tartışmaya dahi yanaşmamaktadırlar, o zaman bu çıkmazdan kurtulmak için Abdülhamid gibi onlar da Almanya ile sıkı bir iş birliği yapmaktan başka çare görememiştir. Almanlar, 1913'te Türk hükümetinin daveti üzerine Liman von Sanders'ı bir askeri heyet ile Türk ordusunu yeniden düzenlemek üzere İstanbul'a gönderdiler.
Sayfa 65
Barthold
Timur 1336' da doğmuştur (Şerefüddin). Anası Tekina Hatun' dur. Babası Emir Taragay'dır. Kaşga-Derya Ovası'na ve Keş şehrine hakim olan Barlaslardandır. Fakat Barlas kabilesinin reisi ve Keş'in hakimi değildir (Nizamüddin). Şerefüddin'e göre Timur'un ceddi, Çağatay ulusunun hakimi ve Çağatay'ın muasırı Karaçar'dır
Sayfa 23
Türkler ve Moğollar:
Çağatay'ın ve Ögedey'ın ölümünden sonra Çağatay İmparatorluğu karıştı (1241/1242). Birçok saltanat müddeileri mücadelelere giriştiler. Bunun neticesinde 1321'de Maveraünnehir'le Çete aynldı. Çungarya ile Şarki ve Garbi Türkistan'ın büyük bir kısmı Çete'ye dahildir. Çin'den eski yurtlarına atılan Moğollar da orada Çin metbuiyetini tanıyarak birtakım beylikler teşkil ettiler (1370).
Sayfa 22
Reklam
13. asırda, gayet yavaş olmakla beraber Türkistan'ın İslamlaşması ve Türkleşmesi devam etmekteydi. Karahitaylar Müslüman olmuşlardı. Moğollar, güçlük zamanında yapılan İslam takibatını tecdid etmediler. 1318' de Kebek, Çağatay hanı oldu. Bunun saltanatı, Orta Asya Moğolları'nın İslam medeniyetine tedrici temessülleri tarihinde büyük ehemmiyeti haizdir. Bu han da selefleri gibi müşrik kaldı.
Sayfa 21
Çağatay hanları göçebelik ananelerine bağlıdırlar:
Çağatay hanı Algu ölünce (1266) yerine üvey oğlu Mübarek Şah, Çağatay Hanı ilan olunmuştu. Bu adam İslamiyet'i kabul eden ilk Çağatay hanıdır. Bundan Kubilay'ın yardımıyla tahtı kapan Barak -ki o da Müslümandı- Ögedey'in torunu Kaydu'nun hakimiyeti altına girmeye mecbur oldu. Kaydu, 1269'da Talas boyunda topladığı Kurultay' da dağlar ve bozkırlarda yaşamayı ve davarlarını tarlalara salıvermemeyi taahhüt etti. Kaydu'nun, sırf ahalinin menfaatine Andican şehrini inşa ettiğini de biliyoruz.
Sayfa 21
Maverünnehir'de iki hakim unsur vardı: Bir yanda İslam dini ve tarikatler, ulema, vakıflar bunu temsil ediyordu, öbür yanda Türk büyük ailelerinden mürekkep büyük arazi sahibi askeri aristokrasi. Bu askeri aristokrasi arasında Moğol kabileleri de vardı. Çağatay hanlarının Maveraünnehir'de nüfuzları kalmamıştı. Memleketi hakikatte dört kabile reisi idare ediyordu. Bu askeri aristokrasi memleketi iki düşmana karşı müdafaa mecburiyetinde idi: Şimalde kendi hükümdarlarına ve onunla beraber gelen asker göçebeler, cenupta Horasan'dan Hüseyin Kert'in hücumuna karşı Kazgan bunu başararak Maveraünnehir'in hakiki hakimi oldu. Onun yetiştirmesi olan Timur da kendisine bu vazifede ona halef olacaktır.
Sayfa 20
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Akademik Ders Notları,Halil İnalcık’ın verdiği çeşitli derslerin notlarından oluşan bir kitaptır.Kitapta,Timur’dan Osmanlı Tarihine,Milli Mücadele’den Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar birçok konu ele alınmaktadır.Kitabın içeriği,Halil İnalcık’ın tarih bilimine yaptığı katkıları,kullandığı kaynakları,yöntemlerini ve analizlerini yansıtmaktadır.Kitabın anlatımı,akıcı, sade ve öğretici bir üsluptur.Kitabın dili,Türkçe olup,bazı yerlerde Osmanlıca,Farsça ve Arapça terimler de kullanılmıştır.
Akademik Ders Notları
Akademik Ders Notları
Halil İnalcık
Halil İnalcık
Akademik Ders Notları
Akademik Ders NotlarıHalil İnalcık · Timaş Yayınları · 201678 okunma
Hayat demek mücadele demektir. Hayatta muvaffakiyet mutlaka mücadeleyle mümkündür.
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.