“Hiç kimse dürüst değil ve insanlar kendi çıkarlarına uygun kimselerden oluşturdukları yakın çevreleri dışında kalanlara karşı son derece kalpsiz. En çarpıcı olanı da, sempatinin politik çıkarlara göre bir musluk gibi açılıp kapatılabilmesi.”
"Benzeri görülmemiş bir mahremiyet krizi yaşıyoruz. İnsanlar artık eski, onurlu anlamda sırlara sahip değiller ve bunun ne anlama gelebileceğini bile anlamıyorlar."
Ve
"Mahremiyet gözlerimizin önünde yok olup gidiyor." s.23
"Benzeri görülmemiş bir mahremiyet krizi yaşıyoruz. İnsanlar artık eski, onurlu anlamda sırlara sahip değiller ve bunun ne anlama gelebileceğini bile anlamıyorlar."
Akiskan kötülük,birçok durumda bir düşmandan ziyade yardım etmeye hevesli bir dostmus gibi gorunmeyi basarir; Joseph Nyne'in terminolojisiyle ifade etmek gerekirse,temel strateji olarak baski yerine ayartma anlayışını uyguladigi için "yumuşak" güçler arasında sayilmalidir.
Hoşumuza gitsin veya gitmesin teknoloji bize kendisini isteyip istemediğimizi sormuyor. Teknolojiyi reddettiğiniz zaman toplumun uçlarına itiliyorsunuz ve bir vatandaş olarak bile gorevlerinizi yerine getiremez halde veya kamusal tartışmalara katılamaz durumda bırakılıyorsunuz. Kitlesel gözetim yöntemlerini kullanmayan devletler ise fazla miktarda gizli servis ve ajanlık tekniklerini kullanışını açıklayamaz hale geliyor. İlginç bir şekilde, bu eğilim, ister popüler ister üst düzey kültürde olsun, genel olarak kendini teşhir etme ve günah çıkarma biçimlerinin yaygınlaşması ve patlamasıyla el ele gidiyor.