.bu bedensel bir açlık olsaydı, onun çaresi vardı, bir erkekler sevişir, o kaba ve sıradan açlığı doyurabilirdi. ama bu bir açlık değildi, bu sürgündeki bir insanın kendi ülkesini, kendi yemeklerini, kendi alıştığı lezzeti özlemesi gibiydi; karnını doyurmak bu özlemi yatıştırmaya bu arzuyu dindirmeye yetmiyordu..