Kavramlar, Kaynaklar, On İki İmamlar, Tarih, Sürek, İnanç, İbadet, Edebiyat

Aleviliğin Yazılmayan Tarihi

Ali Rıza Özdemir

Öne Çıkan Aleviliğin Yazılmayan Tarihi Gönderileri

Öne Çıkan Aleviliğin Yazılmayan Tarihi kitaplarını, öne çıkan Aleviliğin Yazılmayan Tarihi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Aleviliğin Yazılmayan Tarihi yazarlarını, öne çıkan Aleviliğin Yazılmayan Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bektaşîlerde ve Kızılbaşlarda Şii/Caferî Kimliği
Bugün Anadolu'da kökeni Şiîliğe dayanan ama Alevî-Bektaşî olarak bilinen toplum için Şia ve Caferî kimliği günümüze kadar kesintisiz şekilde kullanılagelmiştir. Şia ve Caferî isimleri de bu topluluklar tarafından her zaman kullanılmıştır. Durum öyle bir hal almıştır ki Şialık, Kızılbaşlık, Haydarîlik, Bektaşîlik, Caferîlik aynı anlamda kullanılmış, bu kavramlar birbirini karşılamıştır. Bunu anlamak için fazla gerilere gitmeye gerek yok. Alevî ozanlarından 19. asırda yaşayan ve asıl adı Raşit Ali olan Kemterî şiirlerinde Caferîlik, Kızılbaşlık, Şialık, Bektaşîlik, Haydarîlik kavramlarını hep aynı anlamda kullanır. O hem Şiî'dir, hem Caferi'dir, hem Bektaşî'dir, hem Kızılbaş'tır, hem Haydarî'dir... (...) 19. asrın sonlarına doğru Alevîlik kavramı tarihi kullanılış biçiminden sıyrılarak, yani Hz. Ali'nin soyundan gelen insanlar için değil, Kızılbaş ve Bektaşî toplulukları ifade etmek için kullanılmaya başlanır. Ama Alevîlik, Şialık ve Caferîlikten ayrı bir anlam taşımaz. (...) 20. asırda da durum fazla farklı değildir. Alevî olarak adlandırılan topluluklar yine kendileri için Şiî, Caferî kimliğini kullanmaktadırlar. Dolayısıyla bu kimlik vurgusu, Alevîlerin sesi olan ozanlanında da görülür. (...) 1942 senesinde vefat eden Şeyh Baba Şevket Süreyya, “Tarikat-ı Aliye-i Bektâşiyye” adlı kitabında Bektaşîliğin, Caferî mezhebine bağlı olduğunu tekrar etmiştir.
Sayfa 156 - KRİPTOKitabı okudu
Ruh Bedenin Yansıması mıdır?
Bazıları şöyle bir iddia ortaya atmaktadırlar. Bu iddiaya göre, ruh bedenin yansımasıdır. Nasıl ki bir saat düzenli bir şekilde çalışiyorsa, insan vücudu da tıpkı bunun gibidir. Hâlbuki bu görüş temelden yanlış olup, insan vücudunu bir makine gibi görme yanlışından kaynaklanmaktadır. Mesela bir saat bozulduğunda, bir elemanı kırıldığında çalışamaz duruma gelir. Bu kırılan elemanı değiştirdiğimizde, saat yeniden çalışır duruma gelir. Ama insan tamamen farklıdır. Çünkü insanın hayati önem taşıyan bir organı işlevini tamamen kaybettiğinde artık insan hayata geri dönemez. Yani saatte gerçekleşen durum, insanda gerçekleşmez.
Sayfa 223 - KRİPTOKitabı okudu
Reklam
İslâm Deyince
İslâm deyince aklımıza gelen sadece bir inanç olmamalı, aksine hayatımızın her anını ve her saniyesini kuşatan bir yaşam big gelmelidir. Çünkü İslâm demek, Allah'ın bize buyurduğu emir ve yasakların, sevgi ve bilgi temelinde yükselmesi ve hayatımızı lendirmesi demektir.
Sayfa 212 - KRİPTOKitabı okudu
Kur'an-ı Kerim ile Ehl-i Beyt Ayrılmaz Bir Bütündür
Alevîliğin Kur'an-ı Kerim hakkındaki inançlarından bir tanesi de, Ehl-i Beyt ile ayrılmaz bir bütün oluşturduğudur. Kur'an-ı Kerim'in ayrıntılarını, yorumunu ve batınını en iyi bilen ve doğru biçimde kusursuz şekilde açıklayan tek merci Ehl-i Beyt'tir. Nitekim Hz. Muhammed'in Sekaleyn adıyla meşhur olmuş hadisinde bu durum açıkça bildirilmiştir. "Şüphesiz, ben sizlere iki ağır emanet bırakıyorum; bunlardan biri Allah'ın kitabıdır ki onun bir ucu Allah'ın elindedir ve bir ucu da sizin elinizdedir. En büyük emanet de budur. Diğeri ise öz soyum, Ehl-i Beytimdir. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz. Bu ikisi bana ulaşıncaya kadar asla birbirinden ayrılmazlar. Rabbimden ben bunu istedim; O da kabul etti. Bu yüzden asla onlardan ileriye geçmeyin ki helak olursunuz ve onlara bir şey öğretmeye kalkmayın, çünkü onlar sizden daha çok bilgindirler."
Sayfa 211 - KRİPTOKitabı okudu
Kur'an-ı Kerim Hz. Ali Tarafından Kitap Haline Getirilmiştir
Alevîliğe göre Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed hayatta iken Hz. Ali tarafından yazılmış ve bir kitap olarak Hz. Muhammed'e sunulmuştur. (...) Tarihsel kaynaklara başvurduğumuzda gerçekten de Kur'an-ı Kerim'in bir kitap olarak ve bugünkü haliyle Hz. Muhammed zamanında toplatıldığını görürüz. Nitekim Hz. Ali "Resulullah nazil olan bütün ayetleri bana okuyor ve ben de yazıyordum” buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim'de toplam 114 ayet vardır. İlk sure Fatiha Suresi, son sure ise Nas Suresi'dir. En uzun sure 286 ayetten oluşan Bakara Suresi, en kısa suresi ise 3 ayetten oluşan Kevser Suresi'dir.
Sayfa 211 - KRİPTOKitabı okudu
Kur'an-ı Kerim'de Adı Geçen Peygamberler
Kur'an-ı Kerim'de daha önce de belirttiğimiz gibi peygamberlerin tam sayısı verilmemiş, bazılarının hayatları uzun uzadıya anlatılmış, bazılarının ise sadece adları anılmıştır. Kur'an'da adı geçen peygamberler şunlardır: Adem, Davud, İlyas, Eyyub, Harun, Musa, Hud, İbrahim, İsmail, İdris, İsa, Lokman, Lut, Nuh, Salih, Süleyman, Şuayb, Üzeyr, Yahya, Yakub, Yunus, Yusuf, Zekerriya, Zülkarneyn, Zülkifl, Zünnun ve Muhammed.
Sayfa 203 - KRİPTOKitabı okudu
Reklam
409 öğeden 411 ile 409 arasındakiler gösteriliyor.