Yazar dört kısa, sıcak, bir geride bir bu günde yazdığı memleket hikayeleri anlatıyor. Önce anlaşılmaz gibi gelsede yazarın tarzını anlayınca ipin ucunu tuttuğunuz ve tek seferde okuduğunuz bir kitap. Alleben Antep’te Fırat’ın kollarından biri, kitapta işte tam da orda geçen hüzünlü bir kısa film gibi. Dinlenilcek bir durak olsun, durup dinlenin sevgili okur..
Ara sokaklarda yürüyorum, havada yoran bir sıcaklık var. Az ileride bir mahalle girişinde buluyorum kendimi. Berber Halit'in yerinden çıkan Kemal ile karşılaşıyoruz. Eli boynuna oradanda muskasına gidiyor. "Sitti Zeynep ölmüş, bilir miydin onu?" diye mırıldanıyor. Bilmezdim ama seninle öğrendim demek geliyor içimden.
Çete
Öncelikle Alleben ne demek onu size kısaca anlatmak istiyorum. Alleben; Gaziantep'in içinden geçen zamanında gürül gürül akan fakat günümüzde akışı azalan ama yöre halkı için önemini kaybetmeyen Fırat'ın bir kolu, yani can suyu, hayat damarı...
.
Daha önce çevirilerini okuduğum Ülkü Tamer; doğduğu ve çocukluğunu doyasıya yaşadığı şehri, şehrin sokaklarını, Alleben'i, sinemalarını, dilini, kültürünü, insanını satırlarında çok güzel bir şekilde başarmış.
.
Çocukluğunda aklına kazınan anlar bize bazen buruk, bazen tebessüm ettiren ama hep öğreten öykülere dönüşmüş. İyi ki okudum dedim. İyi ki Sitti Zeynep'i, Kemal'i, Çete İsmail'i ve onun Elmas'ını, Şekerci Asım'ı ve Mehmet Ali'nin on aktristinin kurtardığı Macı Hüseyin'i tanıdım. Teşekkürler
Güçlü bir kalemden sıradan hikayeler tadında kısa bir kitap. Ülkenin sıradanlıklarına bile yorgunuz bu aralar. Belki daha sonra okumam gerekirdi ama daha sonralar ne zaman?
Öncelikle Alleben'in ne olduğu ile başlayım yorumuma. Alleben, Antep'in içinden onu çoğaltarak geçen, kentin kültürünü biçimlendiren uzun ve güçlü Fırat Nehri'nin geçmişte "gürül gürül akan," sonra sonra zayıflasa da Antepliler için önemini yitirmeyen kollarından biridir. Ben ilk kez duydum ve bir kitaptan yeni bir bilgi öğrenmek çok hoşuma gitti.
.
.
Ilk kez Ülkü Tamer okudum. Kalemi de hoşuma gitti. Bu kitapta 4 tane içinizi ısıtacak öykü var. Icinizi ısıtacak diyorum çünkü her bir öykü ile kendi çocukluğumuza gidip küçücük de olsa bir yaşanmışlık buluyoruz. Öyküler bitince de geçmiş anılarımız aslında ne de güzelmiş dedim.
.
.
Sitti Zeynep öyküsü sanırım en sevdiğim öykü oldu. Kemal ve arkadaşlarının masum oyunları, Kemal'in boynunda olan muskasi, ninesinin onu sabunlu su ile yıkaması... Bir geçmişe gittim sanki. Tadı damağımda kaldı bu öykünün.
#parlakmeltemkitapligi #ülkütamer