Konusu oldukça ilginç bir eser. Göktürkler ile ilgili araştırmalar ve verilen bilgilerin çoğunu ilk kez bu eser de okudum...
Polisiye bir kitap olan eser, vasıfsız bir memurun cinayet davalarında ki başarılarını konu alırken, olayın arkasındaki gerçeklerin titizlikle araştırılması ile son buluyor ve bir sonraki kitabı merak ile beklememizi sağlıyor...
Bir cinayeti araştırmak için Kastamonu'ya zorunlu göreve giden Hakan, yalnız çalışmayı seven, meraklı, takıntılı kişiliği ile son derece araştırmacı bir polis memurudur.
Zekası ile çözemeyeceği cinayet olmadığından adı kadar emindir. Kastamonu emniyet amirliğine geldiğinde araştıracağı cinayetin dosyasında hiç ipucu olmaması ve olayda görevli olan memurların ifadelerini okuduğunda, şaşırmakla beraber herkese şüphe ile yaklaşması gerektiğini kişiliği gereği öngörüyor...
Olay basit bir cinayet gibi görünse de yazar ilerleyen sayfalarda kurguyu o kadar güzel bağlıyor ki, hiç beklemediğiniz bir yöne ve tahmin etmeyeceğiniz bir topluluğa kadar ilerliyor...
Herkes şüpheli konumda. Hakan ise zorunlu olarak yardımcısı olarak atanan Yusuf ile olmayan delilleri araştırırken, geçmiş yılların dosyalarına nasıl ulaşacağının da hesabını yaparak, kendini hiç tahmin etmediği bir davanın içinde buluyor...
Görünen ve görmek istenilenin arasında ki farkı yazar öyle yalın bir kurgu ile anlatmış ki, kitabın devamının nasıl ilerleyeceği hakkında ki meraktan başka bir şey bırakmamış...
Bir ilk kitap olmasına rağmen, kurguyu, ilerleyişi ve yazarın yazım dilini çok beğendim. Polisiye seven okurlara tavsiye ederim...
