Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alternatif Hadis Metodolojisi

M. Hayri Kırbaşoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Âhâd hadislerin Kur'an'ı hiçbir şekilde tahsis ve takyit edemeyeceği veya bazı şartlar dahilinde tahsis ve takyit edebileceği görüşünde olanlar açısından ise, birtakım hadiselerin, Kur'an'a aykırılığı ortaya çıktığında reddedilmesi pekala mümkündür. Özellikle recm cezası, mürtedin öldürülmesi gibi insan hayatının söz konusu olduğu durumlarda, bu konuları, Kur'an da ele aldığı ve ölüm cezası öngörmediği için, Kur'an esas alınıp bu tür rivayetler ona ters düştüğü gerekçesiyle reddedilebilir ki, ihtiyata muvafık olan da budur.
Sayfa 205 - Otto
İslam düşüncesiyle ilgili her alanda bugün yapılanlar, ileriye doğru atılmış adımlardır; ancak bu adımlar, hiçbir zaman durmamalı veya yerinde saymamalı, her yüzyılda Müslüman ilim adamları ve münevverler, daima ileriye doğru yeni adımlar atmalıdır. Aksi takdirde ne hâllere düşebileceğimizi görmek için ister tarihe, ister tarihin bir uzantısı olarak günümüze bakın, size yeterli dersi verecektir.
Sayfa 348Kitabı okudu
Reklam
Yahudilik ve Hıristiyanlıkta olduğu gibi, İslam geleneğinde de, kaynağından çıkan her suyun akarken kirlenmesi gibi, orijinal İslami öğretinin de bir tür kirlenmeye maruz kaldığı tarihen sabittir.
Birtakım rivayetlerin eleştirilmesini 'küfür-iman' alanına çekmek, son derece yanlış ve tehlikelidir. Bilakis aynı hadisi bazıları gerekçelerini beyan ederek kabul, bazıları da gerekçelerini beyan ederek reddedebilir ve her iki tarafın bu durumda söyleyebileceği tek söz, "Bana göre sen hata ediyorsun," olabilir, yoksa birbirlerinin din ve imanına ilişmek Müslümanın şiarı olamaz.
Sayfa 320Kitabı okudu
Hiçbir yenilik teşebbüsünün sorumluluğu, İslam düşüncesinin problemleri karşısında vurdumduymaz bir tavır sergileme sorumsuzluğunun vebalinden daha büyük olamaz. Kaldı ki, hata yapmak istemeyen, büyük ihtimalle, hayatta hiçbir şey yapamayacaktır.
... Kur’an’ın ölüler için değil, diriler için indirildiği ,inşallah, giderek daha iyi anlaşılacaktır.
Sayfa 268 - otto yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mehmed Arîf Bey :
Asrımızda ulema dediğimiz zevata, nazar-ı dikkatle bakılır ve bu hadîs-i şerîfin meali dahi düşünülüb hatırlanır ise, adı geçen ulemaya aktarıcı, anlatıcı veya tarihçi diyebiliriz, âlim diyemeyiz; çünkü, "Filan böyle demiş"ten başka bir sermayeye mâlik değillerdir. Pek çoklarıyla görüştüm ve en meşhurlarıyla dostluk kurdum, onların içinde, "Ben de böyle diyorum, mesleğim (yolum) da şudur," diyen görmedim. Bunları nasıl uyarmalı ki canım ! Maksâd-ı seniyye-i Muhammediyye bildiğiniz gibi değil ! Yürüdüğünüz yolla onun hiç münasebeti yok. Açık açık dudakları oynatarak, salavat-ı şerîfe sözünü çok söylemek hüner değildir. Çünkü ucunda cisimle, malla, canla bir fedâkarlık yok. Sadece dudak oynatmakla kazanılacak sevabın neticesi olan hazır cennete kim olsa gitmez ! Salavat-ı şerîfeyi kavlen çok tekrarladığımız gibi, fiilen de yapmalıyız.
Sayfa 277Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.