Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A'mak-ı Hayal

Filibeli Ahmed Hilmi

Sayfa Sayısına Göre A'mak-ı Hayal Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre A'mak-ı Hayal sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre A'mak-ı Hayal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalbimle inkar ettiğimi aklımla tasdik eder, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ederdim.
...özellikle sıkıntı, neşeden fazla bulaşıcıdır.
Reklam
Bu dünyada her ne varsa benim sıfatımdır. Ben olmasam bir şey olmazdı. Her şey benle var olmakta. Ben hep’im ya da hiç’im. Ben hiç’im ya da hep. Zaten hiç ile hep, tek gözlü, tek şeydir. Ancak cahil kalabalıklar bir şeyi iki adla anıyorlar!
Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
Saf bir inancın pek güzel cevap verdiği bu soruya akıl ve bilim cevap veremiyordu. Bir defa daha doğaya baktım.
Sayfa 13 - Antik Kitap Yayınevi
Bu güzelliği görüp seyreden insan, hem de insanların belki binde biri iken, insanda devamlılık var mı? Yeryüzü dediğimiz bu geçici durağı, hüzne kapılmayarak seyretmek acaba mümkün mü? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Tertemiz bir inancın pek güzel cevap verdiği bu suale akıl ve fen cevap ve remiyordu. Bir kere daha tabiata baktım. Bu defaki bakışımın önünde güzel manzaralar kayboldu, ışık söndü, her tarafı karanlık kapladı. Güyâ ki, hakikat, bütün dehşetiyle gözlerimin önüne serildi: İnsanın gözünü okşayan çimenlerdeki yeşillikler, ancak ışığın oynaşması... Mini mini kuşların cıvıltısı, hava titreşimi... Alemleri kaplayan bu nur, esir denilen maddenin dalgalanması... Velhasıl hepsi bir zarurete, bir emre, bir kanuna esir.
Sayfa 15 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Levha-i ma’rûf
Bir kısmı ise ramazan kandillerini gördüğü vakit Müslüman olduğunu hatırlayan Müslümanlardandı. Kandiller yandı mı, ellerine tesbihlerini alırlar, dinlememek ve hiçbir şey anlamamak şartıyla Kur'an ve va'z dinlerler ve ikindi vakti kalkmak şartıyla oruç bile tutarlardı. Oruç tuttuğu halde namaz kılmaya lüzum görmeyenleri de vardı. Uzun bir namaz olan terâvihe hiç biri yanaşmazdı. Ramazan bitti mi, bunların dini elvedâ eder, giderdi. Mevsim elbisesi giyme kabilinden olan bu çeşit dindarlığa ben her sene hayret ederdim.
Sayfa 15
Reklam
_Acayip! "var" ile "yok" eşit olur mu? Mesela ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu iki hal arasında tar yok mu?!" dedim. Deli başını çevirdi, kahkahayı kopardı: "_Vay! Sen varsın ha! Acaba var mısın!" dedi. Bu mühim suali kendi kendime pek çok kere sormuştum. Bu sual, sığ bir görüş önünde mânasız ve alay edilmeye lâyık görülür; fakat değildir. Eğer var isem, niçin yok olacağım? Yok, olmayacağım da ruhum bâkî mi kalacak? İşte şüphe ejderhasının şahlandığı kısım, muâdelenin (denklemin) bu kısmı idi. Ruhum bâkî kalacak mı? Ruh nedir? Bizzat kendisi hissetmek kabiliyetini hâiz midir? Hüviyetini bilir mi? Var ise kalıpdan ayrıldığında ne gibi bir hal ile hallenecektir? İşte cevapsız birçok sual... Deli ilâve etti: "_Ancak ben varım. Zira ki "hiç"im, "yok"um. Varlığım hiçbir şeyle kayıtlı değildir. Yok olma, kayıtlı olana vardır. Hiçbir şeyle kayıtlı olmayan şey, "varlık" tır, "var"dır!"
Sayfa 18 - Sebil YayıneviKitabı okudu
"_İsminiz nedir?" dedi. "_Ahmed Râci." "_Ahmed Râci mi? (gülerek) Beşeriyetin ismini zorla almışsın, nûrum! Beşer cinsi o kadar âciz, zayıf ve muhtaçtır ki, hayatını ricâ ile geçirir. Râci demek, insan demektir!.."
Sayfa 20 - Sebil YayıneviKitabı okudu
"Bu fenâ milkine, ibretle nazar kıl ey can, Gafleti eyle hebâ, hâli değildir meydan!. Kani Sultan-ı Süleyman, kani İskender Han, Sat hezar ömrü sürur ile geçirsen bir an, Ne güle bülbüle bâki, a gözüm bağ-ı Cihan, Kime yâr oldu? Muradınca Felek-i devr-i zeman, "
Sayfa 22
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.