Amber
"Aç gözlerini, Deirdre. Güneşimi görmek istiyorum."
Aksiyon ve olayların son hızla devam ettiği bir kitaptı. Başından sonuna kadar bu seri benim favorim arkadaşlar!
Tüm sırlar açığa çıktı ve çıkana kadar bir oraya bir buraya savrulduk çünkü ikinci kitabın sonundan sonra Beren’in başına gelenler kara bulut gibi ben ve James’in üstüne çöktü James’in her halini sevdim, duygularım yok diyip kıskançlıktan çıldırdığı kısımlar favorim onun yaşadıkları gerçekten ağırdı. Beren’i kazanmak için gösterdiği çaba gerçekten çok güzeldi.
Beren, her ne kadar yaşadıklarını hatırlamasa da, hissettikleri arada kalmasına sebep oluyordu ve ben ne zaman hatırlayacağını merak edip deli gibi çevirdim sayfaları. Sadece bununla kalmıyor bütün bunların yanında Beren’in vermesi gereken bir ajanlık sınavı vardı. Bu kısımlarda Elizabeth’i daha iyi tanıdık ve yaptıklarından dolayı onu çok sevdim. Mike gelince serinin neşesi oldu gerçekten, keyifle okudum kendisini.
Başından sonuna heyecan ve aksiyon hiç bitmedi, kesinlikle çok severek okudum.
Beren, başına gelenlerden sonra James’le arasındaki duvarı tekrar örmüştü. Çünkü zihni ve hatıraları artık kendisine ait değildi.
James ise ekibiyle beraber bir yandan Beren’e neler olduğunu çözmeye çalışırken bir yandan Birlik’in verdiği görevi sonlandırmak zorunda kalır.
Şimdi kendini sevdiği kadını kazanmaya adamıştır.
Ama asla sorun, James’in aşkı için ne kadar ileriye gideceği ve kimleri feda edeceğidir.
Görevler daha tehlikeli bir hal alırken, sırlar daha acımasızdır.
Ve aşk.. hiç bu kadar yakıcı olmamıştır.