Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi

Kadir Mısıroğlu

Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi Sözleri ve Alıntıları

Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi sözleri ve alıntılarını, Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi kitap alıntılarını, Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski bir Afrika atasözü şöyle der: "Erkek tahsil görünce bir tek kişi tahsilli olur. Kadın tahsil görünce, bütün aile tahsil görmüş duruma yükselir."
Sayfa 139 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Biz ırkan Türk olmak itibariyle, Türk Milletini severiz. Ve tabiatiyle bu manada Türkçüyüz de. Fakat Türk’ün muhtevasını sırf ete ve kemiğe tahsis etmeyip onu, İslâm ebedî nizamıyla asıl hüviyetini bulmuş manevî bir şahsiyet olarak kabul ederiz.
Reklam
İslâm'ı hakkıyla yașamayanın söz ve hareketlerinde tesir, feyiz ve çekicilik olmaz.
Sayfa 104 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Bugün İngilizce'de "Go to the west!" yani "Batı'ya git!.." bir darb-ı meseldir ki; Amerikan kıt'asında yerli "Kızılderililer"i her an biraz daha Batıya iteleyerek yok etmeyi ifade eder. Bizi her vesile ile "barbarlıkla" itham eden Batılılar, acaba ateșli silâhlarla girdikleri bu kıt'adaki elinde oktan bașka silah bulunmayan Kızılderililerin katliamını izah edebilirler mi?..
Diyebilirim ki: Bir Alman veya Amerikan münevverini müslüman etmek bizim bu mübârek dinle alâkası sırf bir kayıttan ibâret kalmış bazı gâfil kardeșlerimizi yola getirmekten daha kolaydır.
Sayfa 158Kitabı okudu
Muhammed Ali Clay Nasıl Müslüman Oldu?
Onun böylesine derin bir duyuşla iman kutbuna çekilmesini İslam'ı nefsinde en güzel bir şekilde yaşamasını bilen genç bir zenci kızı sebep olmuştur. Bunu kendisinden dinleyelim: "- Evimize komşu oturan bir genç kız bize İslamiyet'in esaslarını anlattı. Hak din İslâmiyet'tir, dedi. İşte ben müslümanım, dedi. Mahallemizdeki bu kızın hareketleri hepimizden farklı idi. Son derece dürüsttü. Mütevâzi idi. Mahallemizde herkes ona sevgi ve saygı gösteriyordu. Bize, hepimiz, Allah'ın kullarıyız, dedi. Allah huzurunda eșit olduğumuzu, Hazreti Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğunu söyledi. İslâmiyeti öğrenmek istiyordum. Bu genç kız annemle beni aldı. Camiye götürdü. Âdeta ruhum yıkanmıştı. O Cuma günü annemle kelime-i şehâdet getirip Müslüman olduk. Șimdi hayatımdan çok memnunum."
Sayfa 103 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Reklam
Servet hırsiyle gözü dönen Yeni Dünyalılar veya onlara esir temin etmekle geçinme yolunu tutan Avrupa esir tüccarları, Afrika'ya seferler yaparak bu kıtanın kendi ikliminde hür yașayan zavallı insanlarını, ömürlerinde hiç görmedikleri ateşli silahlarla kușatıp kıstırarak gemilere doldurup Amerika'ya taşıdılar. Hayvan nakleder gibi gemi ambarlarında kaçmalarına mani olmak için çok kere birbirlerine bağlayıp ancak ölmeyecek kadar yemek vererek bu zavallıları, yerlerinden yurtlarından kopararak yıllarca Amerika'ya naklettiler. Kadın, erkek, çocuk ne buldularsa yűkleyip Amerika'ya götürerek esir pazarlarında sattılar.
Sayfa 20 - Sebil YayıneviKitabı okudu
MalcolmX;
Ziyaret ettiğim Ortadoğu ve Afrika memleketlerinde şuna dikkat ettim ki, bir memleketin kadınları ne kadar tekamül etmişse, o memleket de o derece ilerlemiştir. Yâni, şunu demek istiyorum ki, kadının okutulmadığı, geriye itildiği yerlerde, bütün bölge geri, câhil ve az gelişmiştir. Kadınların tahsile teşvik edildikleri, cemiyet hayatında faal bir rol sahibi bulundukları yerlerde, cemiyet ilerlemiştir. Bu açıkça şu demektir ki, Müslüman halkın, bilhassa kadınların tahsilleri üzerinde dikkatle durulmalıdır. Eski bir Afrika atasözü şöyle der: «Erkek tahsil görünce bir tek kişi tahsilli olur. Kadın tahsil görünce, bütün âile tahsil görmüş duruma yük-selir.>>
Bilhassa yavaş yavaş zenginleşen bu yeni Dünya'nın yeni sahipleri ağır ve âdi işleri gördürecek "hizmetçi" nev'inden elemanlar aramaya koydular. İşte bu suretle Amerika Kıt'asını bir iç harbe bile sürükleyecek olan esir ticareti ve bundan doğan zengin meselesi ortaya çıkmış oluyordu
Mâlik Șahbaz henüz 6 yaşında iken, beyaz Amerikalı tedhișçilerin teşkilatı olan Ku: Klux Klancı'lar tarafından evleri yakılmıştır. Yangın yerine gelen itfaiye, sanki yangını söndürmek görevi değilmiş gibi bir damla su dökmeden geri dönmüştür. Bu vak'a küçük Malcolm'un ruhuna ilk isyan tohumların atmıştır. O bunu şöyle anlatmaktadır: — İtfaiye geldi, fakat evimizi kurtarmak için hiçbir yardımda bulunmadı. Yangına bir damla su sıkmadı. Baba evimizi yakan ateş halâ aynı șiddetle can evimi yakmaktadır.
Reklam
Zenci ayaklanmaları ile elde edilen birkaç zafer de sahte ve geçicidir. Bir hileden başka bir şey değildir. Beyaz Adam bunu zenci halkı yatıştırmak, onların gözlerini boyamak için yapmıştır. Beyaz adamın ırk ayrımından vazgeçmeye, siyah adamı kendisiyle eşit saymaya asla niyeti yoktur.Zenci halk bunu anlayınca kıyamet kopacaktır. İşte o zaman zenci Müslümanlar ortaya çıkacak, kuvvet ve kudretini gösterecektir. Malcolm X
Devirler vardır. Rabbimiz celâli ile tecelli eder. O zaman hidâyete varan yollar binbir mâni ile kesilir. Hakkı görmek güçleşir. Ama şimdi... Rahmet zamanıdır. Rabbimiz lütfuyla tecelli etmektedir. Küçük gayretler pek büyük meyvalar vermektedir. Bu demektir ki; küfrün zevâli yakındır!... Küfrün zevâli ve İslâm'ın silkinişi... Ne mutlu aziz ömür nimetini bu ulvi gayeye tahsis edenlere!..
Sayfa 156
Her vak'ayı inancının propagandası için mükemmel bir vesile olarak kullanan M. Ali'nin şuur ve uyanıklığı he pimize örnek olmalıdır. Boksu bıraktığı ve Parkinson has talığına yakalanmış bulunduğu halde hâla İslâm için var gücüyle çalışmaktadır.
Sayfa 108
Aslında gerçek bir müslüman için herşey dâva haline getirmekle mükellef bulunduğu İslâm'ın müdafaa, muhafaza ve hâkimiyetine bir vasıtadan ibarettir.
Sayfa 100
Diğer taraftan İslâm'ın ırkçılığı sarahaten reddeden insani yetçiliği de göz kamaştıracak bir seviyededir. Buna dair de tek bir misal verelim: Fransız ihtilâlcileri 1789 da meşhur «İnsan Hakları Beyannâmesi»ni ortaya çıkarmadan bütün hukuk sistemlerini tetkik etmişlerdi. Bunlardan biri de büyük hukuk âlimi Lafayet'ti. Bu zat İslâm'daki üstün adâlet ve insaniyet prensiplerini görünce Peygamber aleyhisselâm's kastederek: «- Ey şanlı Arab!. Aşkolsun sana!. Adâletin tå kendisini bulmuşsun!...» diye haykırmaktan kendini alamamıştır.
Sayfa 30
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.