Amok (gözü kara, hiddetle saldıran ve öldüren) Güneydoğu Asya bölgesinde ve bu bölge kültüründe “cinnet” hâlini ifade etmek için kullanılan bir tanımdır.
Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir.Hindistan’dan yola çıkan bir gemide herkesten saklanarak sadece geceleri güverteye çıkan bir doktor. Öyle çaresiz ki , kendi sessizliğinde boğulmaktan kurtulmak için Avrupalı bir yolcuya hayatının sırrını anlatıyor. Hollanda Doğu Hint Adaları’nda görev yapan doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının “yardım” talebini geri çevirir. Zira kadının mağrur ve hesapçı tavrı karşısında büyük bir öfkeye kapılmış, gururuna yenik düşmüştür.
Ancak söz konusu olan insan hayatıdır. Kısa süre içinde pişmanlığın pençesine düşer. Kadına yardım etmeyi saplantı haline getiren doktor, Malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik olan hummanın, amokun etkisi altına girer. Görevi ve pençesine düştüğü tutku arasında kalır ve amok koşusuna sürüklenir. Zweig hikayeye öyle bir son yazmış ki ağzım açık kaldı. Çok çok sevdim . Okumadıysanız mutlaka okuyun..