Okumak için Anadolu'dan İstanbul'a göç eden, sinemacı olmak isteyen Muzo Gönül'ün hayatından satırlar... Nehir söyleşi; kişinin yaşam öyküsünün soru cevap olarak ele alınmasıdır. Biyografi türüne nazaran kişinin hayat kıvrımlarına değindiği için bilgi sahibi olmak, yaşanılan dönemlere, hadiselere, kişinin fikriyatına daha derinden bakabilmek açısından daha verimli olabilir şahsımca.
Üniversite okumak için yola çıkan Muzo Gönül televizyon - sinema dünyasına atılma yolundaki macelarını, imkanlarını, imkansızlıklarını, fikir yapısını, şahsiyetini gazeteci Erol'un sorularıyla anlatır.
Mustada Kutlu'nun kalemini severim. Her yazısında mesajlar barındırır. Halktan yazar, hakikati yazar. Muzo Gönül Anadolu'nun bağrından gelir ve İstanbul'un da Anadolu yakasında bir şekilde kanalını kurar. Anadolu irfanından bir şekilde beslenmiştir ve bunu işine aksettirir.
Ahlak kavramının çöküşü,sekülerizm, kapitalizm, alaturka - alafranga yaşam çizgileri kitabın muhteviyatı.
Satır çizgisi;
Sanatta yapılanlar yüce Yaradanı taklit değil tasdik. Ancak irfani olmak şartıyla.