Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anayasal Gelişme Tezleri

Bülent Tanör

En Eski Anayasal Gelişme Tezleri Gönderileri

En Eski Anayasal Gelişme Tezleri kitaplarını, en eski Anayasal Gelişme Tezleri sözleri ve alıntılarını, en eski Anayasal Gelişme Tezleri yazarlarını, en eski Anayasal Gelişme Tezleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu'nun iç yapısı ile ilgili olarak M. Kemal'in yaptığı temel saptama da feodal sultanların zulmüne işaret etmektedir: "Osmanoğulları zorla Türk milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı. Bu tasallutlarını altı asırdan beri sürdürmüşlerdi." Osmanlı feodal toplumuna ve onun kurduğu baskı ve zulüm rejimine karşı ulusal ve demokratik bir başkaldırmanın felsefesini dile getiren bu görüşler de, Kemalist rejimin yerleşmesini ve tutuculaşmasını izleyen yıllarda eski keskinliğinden çok şey yitireceklerdir. Daha ileriki dönemin Kemalist anayasal tezlerde görülen "Osmanlı düzenine karşı daha saygılı olma" tavrı, daha sonra, popülist çevrelerin "Osmanlı kurumları hayranlığı" ve nihayet İslamcı-ırkçı karışımı bir gericiliğin bugün ortaöğretim ders kitaplarına soktuğu 'Osmanlı övgüsü" ve "feodal değerlere tapma" tavrı bu gerilemenin başlıca uğrak ve vargı noktalarıdır.
Yeni devletin kuruluş sürecinde hukuk, soyut ve dokunulmaz bir değer değil, siyasi amaçların gerçekleşmesini kolaylaştıran bir araçtır.
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Bugüne kadar okumadığım için pişman olduğum bir kitap. Anayasal gelişme tezlerimizin (yazıldığı tarih için) 100 yıllık geçmişini ele alıyor. Bu süreçte ele alınan başlıca tezleri; 1-) Kemalist Anayasal Gelişme Tezleri, 2-) Gelenekçi-İslamcı Anayasa Gelişme Tezleri, 3-) Popülist Anayasal Gelişme Tezleri, 4-) Sosyalist Anayasal Gelişme Tezleri olmak üzere dört başlık altında topluyor. Tüm anayasal hareketleri bu farklı görüşlerin-kendi içlerinde de farklılaşan görüşlerin- penceresinden görebilmenizi sağlıyor. Çok fazla detaya girmeden, derli toplu bir bakış açısı sunuyor olması nedeniyle bence çok değerli.
Anayasal Gelişme Tezleri
Anayasal Gelişme TezleriBülent Tanör · Yapı Kredi Yayınları · 201824 okunma
Kemalist Anayasal Tezler
M. Kemal'in genel tarih (anayasa) tezinin özü, insan toplumlarındaki siyasal ilişkilerin esas yönünün uyum (ahenk) ve iyi geçinme değil, çatışma olduğu noktasında toplanır. Bu çatışma ya da zıtlık "ezen ile ezilen" arasındadır.
Uzlaşma/Barış Yok "Savaş" Var
Milli ve bağımsız demokratik devlet tezinin bütün sosyal ve siyasi temelleriyle belirdiği bir dönemde, milli güçlerin ve onun önderinin anayasal tezi elbette "uzlaşma ve uyum" tezleri olamazdı. Bunlar, istilacıları kovmak ve feodal kurumlan ve devleti yok etmek için, "mücadeleci" olmak zorundaydılar. Dolayısıyla M. Kemal'in ağzından dile gelen "birlik ve uyum yok, baskı ve ona karşı direnme var" şeklindeki bu tez ulusal devrim şartlarının ve bu devrimin sürekli bir yükselme gösterdiği dönemlerin tezidir.
Çölünüze geri döneceksiniz !
M. Kemal'in Osmanlı anayasal sistemine bakışı son derece radikal ve uzlaşmaz niteliktedir. M. Kemal'in Osmanlı kamu hukukuna bakışında temel açısı, bağımsızlık ve onun kaybı noktasıdır. Bunu İzmir İktisat kongresinde şöyle belirtmiştir: Osmanlı ülkesi yabancıların serbest bir sömürgesinden başka bir şey değildi ve Osmanlı halkı içindeki Türk milleti tamamen tutsak bir duruma gelmişti. Osmanlı İmparatorluğunun iç yapısıyla ilgili olarak M. Kemal'in yaptığı temel saptama da, feodal sultanların zulmüne işaret etmektedir: "Osmanoğulları zorla Türk milletinin hâkimiyet ve saltanatına vazıülyed olmuşlardı [elkoymuşlardı]. Bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdi [sürdürmüşlerdi].
Reklam
"Tatbik eden icra eden, karar verenden daima daha kuvvetlidir."
Uyduruktan Lider Oluşturdular
Günümüzün gerici tarih kitaplarında kendisinden övgü ve hayranlıkla söz edilen Abdülhamit dönemi, Kemalist "Tarih" kitaplarında sadece mutlakıyetçi niteliği yüzünden değil, aynı zamanda sömürgeleşmenin hızlanmasına olan katkısı açısından da kıyasıya eleştirilmektedir.
Anayasal tarihimizin ana şeması teokratik monarşi ("hak birliği") rejiminden ırk birliği ("halk birliği") temeli üzerine kurulu "milliyetçilik" ve "ülkü birliği" rejimine geçişi gösterir. Bu geçiş "ulu önder"in eseridir.
Mutlak monarşiden anayasal monarşiye, oradan da Cumhuriyete
II. Meşrutiyet ise "Avrupalılaşma fikri ve hukukla bağlı devlet prensibi"ni son derece güçlendirmiş, gerçek bir meşruti monarşinin kurucusu, Cumhuriyete giden yolun da köprüsü olmuştur. Hürriyet, milli egemenlik, liberal ve parlamenter bir anayasa anlayışı, laiklik, meşrutiyet ve parlamentarizm gibi çağdaş kamu hukukunun temel kuramlarının bizim hukukumuza girişi bu dönemin ve 1909 Anayasa değişikliklerinin bir ürünüdür.
Reklam
Partilerden de siyasetçilerden de adam olmaz
Politikacılara, siyâsi partilere ve genel oy'a güvensizlik duyan yazar, ilerici seçkinlerin, yani aydınların önderliğine bel bağlamaktadır.
Çokluğun bizi uçuruma sürüklediğine şahit oluyoruz
Sayı çokluğunun egemenlik demek olmadığını ve egemenliğin kullanılma şeklinin Anayasa'da çizilmiş bulunduğunu unutmamak lazımdır.
Gerçek Bir Aydın : İlhan Arsel
Arsel'e göre, Osmanlı anayasal düzeninin belirleyici niteliği şeriat üzerine kurulu oluşudur. Şeriat ise, her zaman, ekonomik ve ekonomik olmayan bir sömürünün aracı olmuştur. Geriliğin ve her türlü toplumsal kötülüğün, bu arada keyfi ve zorba yönetimin kökü de şeriattadır. Çünkü şeriat devleti daima totaliter, despotik ve keyfidir, kişiyi hep hiçe sayar. Din-devlet birliği temeli üzerine olan şeriat düzeni iktidarın ilahi ve mutlak niteliğini savunduğu gibi, gerek siyasal ve hukuki, gerekse başka alanlarda yenilikçiliğe de karşıdır.
İlhan Arsel Kitapları Geleceğe Işıktır
Arsel'in tezi, anayasal gelişmelerimizin, laiklik ekseni çevresinde dönen, en idealist ve kavramsal bir açıklaması niteliğindedir. Bu yönleriyle yazarımız, uzun süre maddeci yaklaşımlarını bir yana bırakmış olan Kemalist anayasacılığın yazı kadrosunda yer alır. Ancak onun öbürlerinden ayrıldığı nokta, bu tezleri ve sadece bunları günümüzde en militanca işleyen bir anayasacı oluşudur. Söz yerindeyse, onun özelliği ya da orijinalliği, günümüzde bile klasikliğini sürdürüyor oluşundadır.
Kapani'nin Tezi
Kemalist yöntem, önce "emperyalizmle savaş ve bağımsızlık, sonra modernleşme ve demokrasiye hazırlık" yolunda ilerlemeye dayanmıştır.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.