"Mustafa Kemal, Manastır İdadisi'ndeki öğrenim devresinde Selanik'teki annesinin yanına geliyordu. Askeri elbise güzelliğini fevkalade arttırıyordu. Selanik'in kızları pervane gibi etrafında dönüyordu. Fakat Mustafa Kemal'in gözü hiçbirini görmüyordu. O, Mahallesi'ndeki bir Rum kızına gönlüne kaptırmıştı. Okulun açılma zamanı yaklaştıkça Mustafa Kemal'in üzüntüsüde çoğalıyordu. Sonunda kurtuluş çaresini kızı da Manastıra kaçırmakta buldu. Bu kararı duyunca annesi Zübeyde Hanım bir hayli telaşlandı ve durumu kardeşi Subaşı Hüseyin Ağa'ya açtı Mustafa Kemal kızla anlaşmıştı, hatta Manastır'da oda bile tutulmuştu. Manastıra hareket günü geldi. Mustafa Kemal istasyonda kızı beklemekteydi. Trenin hareket saati yaklaşınca Mustafa Kemal'in telaş ve heycanı da artmaktaydı. Gözleriyle kalabalık arasında nişanlısını aramaktaydı. Kampana çalmış, trenin tekerlekleri dönmüştü. Lokomotif ağır ağır istasyondan uzaklaşırken Mustafa Kemal, dayısı Subaşı Hüseyin Ağa'nın gözlerinde şeytanca parıltıyı gördüğünde her şeyi anladı. Ünlü dayısı aynı gün kızı bulmuş,. Manastıra gitmesine engel olmuştu."
Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok olma vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına bazı büyük görevler yüklüyor.
Sayfa 19 - Dokuz Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2020, İstanbul