Bu çalışma, dili bir dizge (sistem) olarak ele alıp tümce, sözcük ve yapı (gramer) arasındaki ilişkiyi aydınlatacaktır. Bu kitapta, bu amaçla geliştirilecek bir kuramın ana çizgileri kabaca belirtilmiştir. Böyle bir kuramla insan iletişiminin tam bir açıklaması, çözümlemesi sağlanmış olacaktır.
Bu kitabı izleyerek sürdürülebilecek bir ikinci araştırma yönü ise, anlam veya anlamlılık kavramının bir çözümlemesinin sağlanması olarak belirebilir. Felsefe sorunu olarak bu temel bir öneme sahiptir. Burada izlediğimiz görüşe göre anlam ve anlamlılık iletişimde doğar. Oysa bunu söylemek, anlamın ne olduğunu söylemekten çok gerilerdedir. Anlamın iletişimde nasıl ortaya çıktığını, bir söylenimin ''anlamlı'' olduğunu söylemenin ne demek olduğunu açıklamak gerekir.