Apartıman Çocukları

Rıfat Ilgaz

En Eski Apartıman Çocukları Gönderileri

En Eski Apartıman Çocukları kitaplarını, en eski Apartıman Çocukları sözleri ve alıntılarını, en eski Apartıman Çocukları yazarlarını, en eski Apartıman Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ahbap!" dedi, "Karadeniz'de takaların mı battı?" "Ne takası, leğende yüzdürecek kağıttan kayığım bile yok!" "Benim de yok; ama kara kara düşünmüyorum senin gibi." "Senin başını sokacak bir evin var galiba..." dedi Seyfi.
Sayfa 8 - BirKitabı okudu
"Anlayamayacak ne var? İstimlak geldi kapıya dayandı. Bugün evim yıkılıyor." Açtığı iki sayfanın arasından kafasını çıkaran bir ihtiyar: "Hangi partidensin sen?" dedi. "Ben memurum. Parti benim neyime?" dedi ters ters Seyfi Saymaner. "Canım, memurlara iktidar partisine girme diyen mi var?" "İktidar partisine girersem evim yıkılmaz mı sanki?" "Evin yıkılır; ama ocağın yıkılmaz." "Yapamam ben." "Yapamazsan kalırsın sokakta."
Sayfa 9 - BirKitabı okudu
Reklam
"Ne duruyon, yazsana... İşkembe parasını o namussuz parti mi veriyo sana? Annının teriynen gazanıyon be!.. Yaz! Bi ad bul kediye... Soyadını da goy! Bi kedi bin tene garşı partiliden daha çok para ider. Heç olmazsa efendisini görünce saygıynan miyavlamasını, etek öpmesini, el yalamasını bilir. Yaz! 'Topumuz birden istifa iderekten işte bu partiye geçiyoruz.' de! At imzanı! Evdekilerin yerine de imzanı at. Yazılar değişik ossun! Vatan için, melmeket için hayırlı ossun!"
Sayfa 13 - BirKitabı okudu
Hoca durur mu, yapıştırır zammı…
Geçmesine geçmişti o günler, acımanın hala ne anlamı vardı! Zam! Bakmayacaksın kiracının gözünün yaşına! Bak onlar evdir, evsahibidir dinliyorlar mıydı? İki üç nüfusla giriyorlar, boyuna ürüyorlardı. Her doğan çocuk, apartmandan bir şey götürüyordu. Kapılar, çerçeveler, döşemeler, merdivenler, trabzanlar eskiyor, aşınıyor, çatlıyor, kırılıp dökülüyordu. Zam paklardı bütün bu zararları, zam!
Sayfa 30 - İkiKitabı okudu
"Sizin yüzünüzden kendi malımı kendim yakacağım bir gün. Sizleri sırf sokakta bırakmak için." "Yazık, yazık..." dedi Kenan Akdoğan, "Milli serveti yıkmaya yakmaya kimsenin hakkı yok." "Mal benim değil mi? Yakarım da, yıkarım da. Lafa bak sen. Milli servetmiş. Beğenmiyorum bu fikirlerini Kenan Bey kardaşım. Benim apartımanımı kimse millileştiremez ben sağken. Ayağını denk al. Bu gibi fikirler insana hayır getirmez."
Sayfa 36 - İkiKitabı okudu
Kapağını kaldırıp baktı, ağzına kadar doluydu: "Eyi," dedi, "oğlan da acıktıydı." "Ne oğlanı ulan karı, köpeğin köfteleri bunlar." "Ne dedin? Köpeğin köfteleri mi? Köpekterin önüne köfte mi korlar bu şeher yerinde?" "Köpeğine göre..."
Sayfa 96 - YediKitabı okudu
Reklam
Reklam
230 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.