" Bak oğlum, " dedi, " aşk altıncı yaş gününde verdikleri kırmızı oyuncak otomobile benzer. Deli gibi atılırsın üstüne, bir türlü bırakamazsın elinden, fakat eninde sonunda tekerlekleri fırlar bir yana, sende bir köşeye atıp unutur gidersin. Sevdalanmak harika bir şeydir. Ama sevdalı olmak felakettir."