Yüzümüzde bir tebessüm. Çikolatanın içinde boğuluyoruz, bir ölçü mutluluk denizinde birer çikolata olup yitip gidiyoruz.
.
.
Fırından gelen kokular aşk gibi çığlık çığlığaydı. Aşk işte tınısından tadına, hazzından yoksunluğuna hep vardır yenilenin ruhunda...
.
.
İştah kabartan tüm fikirler acıyı hep hafifletmemiş midir?
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım ️ Ezgi ile tanıştırmak istiyorum bugün sizleri... Ezgi, çocukluğundan itibaren hayatının tüm dönüm noktalarını lezzetli tariflerle taçlandırmış, acısını, sevincini, hüznünü şeker, krema, limon ve portakal aromalarına boğmuş, az hayalperest, çok duygusal bir kızımız...
.
Ezgi ile lezzet yolculuğumuz babasının tayini İstanbul'a çıkınca başlıyor.. İrmikten bilyeler ile karşılıyor İstanbul 'daki ilk gününü... Korkusu boğazına kadar tırmanmışken, irmik toplarını kokusu ve tadı bastırıyor içindeki fırtınayı... Derken ilkokul günü gelip çatıyor.. Sınıf arkadaşı Emre ile tadıyor ilk aşkı ve ilk ayrılık acısını.. Ayrılık yüreğine oturmuşken Yüksek Lisans için Amerika uçağında buluyor kendini.. Yanında Engin, önünde bilinmezlikler...
.
.
Her bölüm sonrası, yeni bir tarif, yeni bir duygunun lezzetlerle dışa vurulmasıyla noktalanıyor satırlar... Duyguların dışa vurumu hiç bu kadar lezzetli, lezzetlerin arasına gizlenmiş hisler hiç bu kadar anlamlı olmamıştı... Farklı ve dolu dolu doyurucu bir okuma deneyimi arıyorum diyenler doğru yerdesiniz der, hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın