Savaş hakkında okuduklarımızın yaratıcılarının genellikle erkekler olduğunu biliriz, tüm o romanlar, şiirler, filmler erkekler tarafından yazılmıştır. Yaşadığı dönemde bir kadın olarak Rebecca West, tam olarak savaşla ilgili değilse bile, asker dönüşü bekleyen kadınların ruh durumlarını çok iyi yansıtan bir eser kaleme alıyor.
Askerin Dönüşü’nde savaşta aldığı bir yara nedeniyle hafızasını kaybedince eve gönderilen Chris’in dönüşü ve sonrasında yaşananlar anlatılıyor. Chris, son on beş yılını anımsamamaktadır, eşini ve yaşadığı yeri yadırgar, on beş yıl önce ayrıldığı sevgilisi Margarot'ta kalmıştır aklı. Bundan sonra yaşananlar Chris’i gizli bir aşkla seven kuzeni Jenny’nin ağzından anlatılır.
Kısa ama etkili bu hikayede savaşın sivil hayata, aileye olumsuz sirayetini okuyoruz.
Feminist ve aynı zamanda politik bir aktivist olan Rebecca West, Askerin Dönüşü eserinde her ne kadar sade bir anlatım kullansa da, üzerine derinlemesine tartışılacak, okunması gereken bir eser ortaya koymuş.