Sadettin Ökten hocanın kaleminden sanata, insana ve bu iki unsurun birbiriyle olan ilişkisine dair iç açıcı bir eser.
Kitabın içerisinde sanat denilince aklına yalnızca ülke sınırlarının dışında üretilen eserler gelen kendi toplumuna yabancı insanlara kendi sanatının var olduğunu göstermesi ve bu müktesebatın genişliğine dair örneklerin olması takdire şayan. Batıda üretilen eserlere de yer verip hatta bunu kendi yaşıtı birisi üzerinden göstermesi hem bizlerin sanata ve kendi kültürümüze yabancılığımızı göstermesi kitabın değerini artırıyor. Batıyla doğu arasında sıkışmış bir toplum olan bizim illa birini seçip diğerini yadsımak zorunda olmadığımızı iki kültürü kucaklayıp güzellikleri sahiplenmek gerektiği fikri bu kitabı okurken benim zihnimde beliren en önemli düşünce oldu. Hep seçim yapmak zorunda bırakılıp en kötü seçimleri tercih etmekte maharetli olan bizler için belki de bir ihtimalin daha olduğunu farketmek güzelin, sanatın doğu veya batı ayrımında bulunmadığını görmek belki de çıkaracağımız en önemli derstir. Kendi adıma bu gerçekleri sanatta da görebilmek yapacağımız hala çok iş olduğunu ve artık anlamsız ayrımlardan kurtulmak için daha çok çaba harcamam gerektiğini gösterdi.
Kısacası bazı kitapları okurken içindeki düşüncelerle kavga edilir bazı kitaplardaysa bu durum tam tersidir, bu kitapta olduğu gibi. Kitabı okurken bir büyüğümden nasihat dinler gibi okudum. Sadettin hocanın fikir ve düşünce dünyasından da bir parça alabildiysem ne mutlu bana.