Atatürk Sözleri ve Alıntıları

Atatürk sözleri ve alıntılarını, Atatürk kitap alıntılarını, Atatürk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkçülük güçlü bir Türk kimliğini yeniden canlandırmayı amaçlıyordu bu kimlik Müslüman olmayan halklarınkiyle eğilim olarak çatışıyordu ama bir şekilde İslâm dünyasından da kopuktu. Túrancılık Türk halklarının ortak köklerini yeniden ele geçirmeyi ve onları siyâseten birleştirmeyi hedefliyordu.
Öksüz Türklük...
Abdülhamid muhaliflerini Batı'ya sığınmaya mecbur ediyordu ve belki de böyle yaparak kendi rejiminin sonunu getirdi, çünkü sayısı giderek artan ve toplumun üst kesimlerine mensup olan tebaa, Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı pek çok askeri yenilginin derin ve gerçek nedenlerini, ırk ve milliyet kavramlarının Batı'da ne kadar yaygınlaşmaya başladığını fark etti; Darwin'den başlayarak pek çok Batılı aydının, aşağı görülen Türk ırkını kesin olarak yenilgiye mahkûm ettiğini gördü.Ama Türkleri küçümseyenler yalnızca yabancılar ve imparatorluğun öteki milletleri değildi; saraya bağlı pek çok Türk ve birtakım "münevver" Türkler de yaygın olarak bu görüşleri paylaşıyordu. Nitekim, Türklere Türk, Türkiye demeyi sürdürenler özellikle başkalarıydı.
Reklam
1453'te Konstantinapolis'i fetheden Fatih Sultan Mehmet döneminde bile Türk dili ile kesinlikle uyumlu olmayan Arap alfabesinin yanı sıra; bugün Çin devletinin hor görülen bir azınlığı durumunda olan oysa dokuzuncu ve onuncu yüzyıllarda bozkırların en açık en eğitimli ve ilginç imparatorluklardan birinin yaratıcısı olan Uygurların alfabesi de kullanılıyordu.
1912-13 Balkan Savaşlarıyla Rumeli'nin büyük bir bölümü de "Gavurların" eline düşünce Anadolu, Batılı Türkler için gerçek anlamda "son kale" anlamını kazandı. Turancı-Milliyetçilikten, Komünist yanlısı Radikalizme uzanan dolaylı güzergahı kat eden aydın Şevket Süreyya Aydemir Edirne yakınlarında bir mülteci kampında doğmuştu. O günlerde soluduğu havayı şöyle anlatıyordu: Doğuşum 1897 Türk-Yunan harbi sırasına rastlamış. Zaten o yıllar hiç de sükun yılları değildi. O yıllar kanlı, muammalı bir asra gebeydi. Bizim mahallemiz bir göçmen mahallesiydi; Kırım'dan, Dobruca'dan, Tuna kıyılarından, zaman zaman harpler, katliamlar içinden kopup gelen göçmen selelerinin artıkları, yüz elli iki yüz yıldan beri daima yenilen ordular, daima gerileyen sınırlarla beraber buraya kadar çekilmişlerdi."
Yunanların, Bulgarların ve Arnavutların aksine Ermeniler İmparatorluğun hiçbir bölgesinde çoğunluk değildi. (...) Ermenilerin ulusal arzuları Osmanlı imparatorluğunun herhangi bir yöresine yönelik değildi, onlar Türklerin son kalesine Anadolu'ya göz dikmişlerdi.
"1893 nüfus sayımına göre Selanik'in 100 binden biraz daha az nüfusu vardı; İzmir'de 200 bin, Istanbul'da ise 1 milyon civarında insan vardı. Selanik'te yaşayanların yüzde 28'i islam dinine mensuptu. Bu rakam İzmir'de yüzde 38, Istanbul'da yüzde 50'ydi."
Reklam
100 öğeden 101 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.