Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1919 - 1921

Atatürk Anadolu'da

Tevfik Bıyıklıoğlu

Atatürk Anadolu'da Gönderileri

Atatürk Anadolu'da kitaplarını, Atatürk Anadolu'da sözleri ve alıntılarını, Atatürk Anadolu'da yazarlarını, Atatürk Anadolu'da yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
28 kasım 1919 tarihli Mustafa Kemal'in urfa mutasarrıfına verdiği talimat
''...Gayemiz, vatanın kurtulmasıdır... Mütarekeye, Milletlerarası hukuka aykırı en ufak hareketi protesto etmekten çekinmeyiniz. Millî teşkilâtı kuvvetlendirmeye himmet ediniz. Fransızlar, Türklere zulüm yapmayacaklarına, Osmanlı memurlarının haklarına tecavüz etmeyeceklerine, Ermeni çetelerini işgal mıntıkalarında geri çekeceklerine dair söz vermiş olduklarından ahalimiz ve millî teşkilât tarafından silâhlı bir tecavüz yapılmamalıdır. Fakat, Fransızlar veya Ermeniler sebebiyet verirse her türlü mukabele meşru ve vatanidir. Bunları, ahaliye, ora merkez heyetine böylece anlatınız. Mustafa Kemal.''
Gönen, Biga bölgesinde, Anzavur isyanını bastırmakla görevlendirilen 61'inci Tümen Kumandanı Kâzım ve 56'ncı Tümen Kumandanı Bekir Sami beylere ''Millî birliği bozacak mülkî ve askerî memurlar hakkında'' heyeti temsiliye reisi Mustafa Kemal imzalı 11 Nisan 1920 tarihli beyanname ile azil, hapis ve idam gibi her türlü cezaları uygulamak yetkisi verildi.
Reklam
Mücadelemizde ''Fikri düşünenle uygulayanın aynı büyük adamda birleşmiş'' olduğunu görmekteyiz.
Birinci Dünya Harbi'nde Türk vatanı, galipler arasında paylaşılmış, mütareke ile de en can alacak yerleri işgal olunmuş ve Türk milletinin istiklâl ve hürriyeti fiilen sona ermişti. En fenası, ''Birinci Dünya Harbi'ni kazanmış olanların diktasına karşı hiçbir şey yapılamayacağı fikrinin memlekette umumî bir hâl alması idi. Bu devletlerin merhametlerinden, Wilson prensiplerine sığınmaktan başka bir çare aranmıyordu. Mustafa Kemal, yabancıların merhametine inanmazdı. Wilson prensiplerine de bel bağlamazdı. Milletçe, mütareke şartlarının galipler tarafından kötüye kullanılmasına karşı devletçe ve milletçe dayanmak, mümkün olduğu kadar silâh teslim etmemek ve Anadolu'nun elverişli yerlerinde toplanmak, fırsat gözetmek fikrinde idi.''
Mustafa Kemal'e göre ''süngü, kuvvet, şeref ve haysiyetin müdafaa edemediği hatlar, başka hiçbir prensiple müdafaa edilemez.''
İbrahim Tali Beyin de (Öngören) Ankara'nın delegesi olarak bulunduğu Doğu Milletleri Bakû Kongresinde (1-9 Eylül 1920), Zinovjev ''Kemalizmin bir Komünist Hareketi olmadığını biliyoruz. Fakat, İngilizlere karşı her ihtilalci mücadeleyi desteklemeye hazırız'' demişti.
Reklam
Vahidettin ve Damat Ferit'e yakın olan ''Hürriyet ve İtilâf Partisi'' evvela, 1915 ''Ermeni tehciri''ni tel'in ettiler. Vahidettin de, 24 Kasım 1918'de, bu tehciri yapanların cezalandırılacaklarını açıkladı. Damat Ferit, 8 Nisan 1919'da, Boğazlıyan kaymakamını, sözde bu cürmünden dolayı ölüme çarptırınca yurtseverlerin yaptıkları gösterilerden korkan Vahidettin, Şeyhülislâm Mustafa Sabri'den mahkeme kararının şeriata da uygunluğuna dair bir fetva almak zorunda kaldı.
mondros sonrası paylaşılamayan istanbul..
Franchet d'Esperey, Avrupa ve Milne Anadolu Türkiye'sinde bildikleri gibi kuvvetlerini kullanacaklardı. Fakat, İstanbul'un her iki kıta üzerinde olması, Mart 1920'ye kadar süren çekişmelere yol açar. 15 Eylül 1919'da, Churchill, Türkiye'nin, Allenby tarafından yenildiğini; 21 Eylül 1919 tarihli notasında ise Fransa, Bulgaristan'ın teslim olmasıyla diz çöktüğünü karşılıklı iddia ederler.
''Kudret ve kabiliyetten mahrum olanlara iltifat olunmaz'' düsturu onun en güvenilir ''hayat ve politika felsefesi'' olmuştur. Bu görüşe göre kudret ve kabiliyetten yoksun olanların değil düşmanlardan, hatta dostlardan bile ''insanlık, adalet, mürüvvet icaplarını'' istemeye ve beklemeye hakkı olamayacaklarını kabul etmiş ve buna göre davranmıştır.
pdf
Mustafa Kemal, ezeli düşman tanımazdı… Hiçbir vakit kazandığı zaferleri aşırı isteklerle tehlikeye sokmamıştır.
Reklam
Mustafa Kemal gibi ;)
Türk milletinin büyük talihi, en büyük felaket anımızda, kuvvet kullanmasını bilen, basiretli, sabırlı ve cesaretli bir lidere rastlamasıdır.
128 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı andan itibaren insanları nasıl ikna edip de 600 yıllık devlete alternatif bir hükümet kurabildiği çok merak ettiğim bir durum. Hatta bana göre Milli Mücadelenin en şaşırtıcı yanı, Temmuz 1919’dan itibaren artık bir askeri yetkisi de olmayan bir subayın nasıl milli cemiyetleri birleştirip önce temsil heyetini, sonra meclisi, yeni bir devleti kurmayı başarabilmesi. Bu kitabın yazarı Tevfik Bıyıklığlu ilk TTK Başkanı ve Atatürk’ün yakınlarından olduğundan konuyu kendisinden okumak ilgi çekici geldi. Kitap iki bölümden oluşmuş. İlk bölümde Alman tarihçi Jaeschke’nin bir makalesinin geniş bir özetini paylaşıyor bizimle yazar, 2.bölümde de bu makaleden hareketle müdafaa-i hukuk cemiyetlerinin kurulması, Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçişi, Sovyet Rusya ile işbirliği, İstanbul hükümetlerinin ve İngilizlerin Milli Mücadeleye karşı tutumu da ele alınıyor. Bu sayede henüz düzenli bir orduyla silahlı mücadelenin başlamadığı 1919-1920 yıllarında Mustafa Kemal’in ne yaman bir diplomat olduğunu, misakı milliye ulaşmak için Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar ve Sovyetlerle nasıl bir mücadeleye girdiğini bir kez daha görüyoruz.
Atatürk Anadolu'da 1919 - 1921
Atatürk Anadolu'da 1919 - 1921Tevfik Bıyıklıoğlu · İş Bankası Kültür Yayınları · 202331 okunma
“Mustafa Kemal millet mukadderatı hakkındaki düşüncelerini, etrafındakilere zorla, rütbe ve mevkiine dayanarak değil, fikir kuvvetiyle kabul ettirebilecek, ileriyi görebilen bir yurtseverdir.”
İkinci İnönü zaferinden sonra da Vahidettin, artık Mustafa Kemal’e asi gözüyle bakmamaktadır. Fakat, padişah, Büyük Millet Meclisi’ni tanımak için kendisine yapılan teklifi kabul etmek cesaretini göstermemişti. Mustafa Kemal’e karşı verilen idam hükmünü kaldırmak kararını da verememiştir. Vahidettin, bu hareketleriyle, bir İngiliz harp gemisiyle kaçmaktan başka bir şey yapamaz bir hale gelmiştir.
Sayfa 24
Eylül 1919 başlarında milli harekete karşı mücadeleye atılan Çerkes Ahmet Anzavur’a, Vahidettin, 11 Nisan’da (1920) paşa unvanı tevcih etmiştir. Fetvaya ve kendi beyannamesine (11 Nisan 1920) dayanan Damat Ferit, Mustafa Kemal’e karşı son darbeyi indirmeye geçmişti. Anayasaya aykırı olarak “Kuva-yı Milliye” kurmak töhmetiyle İstanbul’da bir divanıharp, Mustafa Kemal’i idama mahkûm etmiş ve hüküm 24 Mayıs 1920’de, padişah tarafından tasdik olunmuştur. Fransız Başvekili Briand ise, 25 Haziran 1920’de, Fransız Meclisi’nde Mustafa Kemal’den ve Kuva-yı Milliye’den “Bizde bunlara, yurtsever insanlar denir” şeklinde bahsetmiştir.
Sayfa 23
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.