Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Devrim

Enver Ziya Karal

Atatürk ve Devrim Gönderileri

Atatürk ve Devrim kitaplarını, Atatürk ve Devrim sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Devrim yazarlarını, Atatürk ve Devrim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hilafet, hadd-i zatında Anadolu'da istiklal için hayatlarını feda edenleri kafir sayan fetvayı çıkarttığı gün, Türk milletinin vicdanında yerini ve manasını kaybetmiştir.
Sayfa 211Kitabı okudu
Atatürk'e göre, özgür düşünceye yolu tıkayan engellerden biri toplumdan, öteki de kendisinden ileri gelmektedir. Toplumun yarattığı engel gelenek, insanın kendisinden gelen ise tutkudur.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Atatürk ve Bireyciliği, Geçmişi Red:
''Benim çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır. Oturdum evde ne ana, ne kız kardeş, ne de ahbap ile bulunmaktan hoşlanmam. Yalnız ve müstakil kalmayı tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır. Aile arasında yaşayanlar, pekala bilirler ki, sağdan soldan samimi ihtarlardan masun bulunmazlar. Böyle bi durumda, o ihtarlara ya itaat ya da red icap eder. İtaat nasıl olur? En aşağı benimle yirmi beş yaş fark olan anamın ihtarlarına itaat, maziye dönmek olmaz mı? İsyan etmek, fazileti yüksek kadınlığına kani olduğum anamın kalbini ve telakkilerini alt üst etmektir. Bunu da doğru bulmam.''
Sayfa 165Kitabı okudu
140 veya 150 yıl önce öğrenciler, okullarda yere otururlardı. Okula sıra konunca hocalar, kafir icadıdır diye kıyamet koparmışlardı. Bacaklar sallanarak Kur'an okunmasının günah olduğunu öne sürmüşlerdi.
Sayfa 159Kitabı okudu
Doğu Eğitim Felsefesi
Doğu eğitiminin amacı, insanın kişiliğini yok etmekten başka bir şey değil mi? Korkuya dayalı, kesin boyun eğme isteyen kanunlar, düzenler, gelenekler ile insan kişiliğinin özü olan düşünce özgürlüğü, vicdan özgürlüğü, hareket özgürlüğü bağdaşabilir mi?
Sayfa 133Kitabı okudu
''Bir milletin ruhu zabt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hakim olmanın imkanı yoktur.''
Reklam
Atatürk, İstiklal Savaşı'nı yalnız vatan topraklarının istilacı kuvvetlerden kurtarılmasından ibaret görmedi. Öna göre, bu savaşın çok daha geniş bir manası vardı: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Osmanlı müesseselerinden arındırmak, Türk cemiyetini dünyaca kabul edilmiş sosyal ve kültür değerlerine kavuşturmak da lazımdı.
Osmanlı'da Müslüman Ahali'nin Sosyolojisi
Fakirlik, erdemlilik karşılığı kabul edilmiştir. Yamalı hırka, fazilet örneği sayılmıştır.
Osmanlı ve Hicaz...
Devletin dinci siyaseti üzerinde bir fikir edinmek için, Abdülaziz devrinde İmparatorluğun eğitimi için yılda bir milyon lira harcanmasına karşılık Hicaz'a yardım olmak üzere ve Kabe örtüsü için sekiz buçuk milyon lira gönderilmekte olduğunu hatırlamak yeterlidir.
Ziya Gökalp'e Göre Devrim'in Tanımı
Devrim, bir toplumda yavaş yavaş hareket eden bilinçsiz gelişimin birdenbire ve bir hamle ile bilinçli hale gelmesinden başka bir şey değildir. Devrimin amacı: cansız gelenekleri yıkmak, bütün değerleri ve kudreti canlı kavramlar üzerine toplamaktadır.
Reklam
Hilafet Kurumu'nun Osmanlı'ya Yükü
Bize halifelik geçtikten sonra...asker ve memurlarımızın dört aylık almadıkları zamanlarda bile Mekke ile Medine'ye para gönderilmesine dikkat edilmiş ve çıplak gezen askerleri giydirecek yerde Hicaz'da kutsal mezarlara örtüler armağan olunmuştur.
''Zafer'' Nedir?
Saldırıda olsun, savunmada olsun askerlik ilim ve sanatının amacı zafere ulaşmaktır. Zaferi anlamı geniş ve derin bir sözcüktür. Komutanların rüyalarını, savaşan orduların sevgilisini, bu orduları destekleyen ulusların ümit ve gelecek için hayal dolu sevinçlerini kapsar. Zamanla da tarihin malı olur. Başkomutandan ere kadar, orduyu oluşturan herkesin zaferde payı vardır. Bununla beraber, zaferin gerçek sahibi silahlı kuvvetlerin yönetimini üzerine almış olan başkomutanındır.
Atatürk'e Göre ''Ordu'' Nedir:
''Bir orduyu oluşturan her kişi canlı bir makinenin canlı organları, parçalarıdır. Bu makineyi işleten her organ her parçasını harekete getiren araç buharla işleyen bir motor değildir. O hareket ettirici araç, ordu makinesini meydana getiren canlı organların dimağlarındaki kuvvet ve kanlarındaki ruhtur. Bu dimağlarda ve bu kanlarda gerekli olan kuvvet ve hızlı akım bulunmazsa makine durur ve başka hiçbir kuvvet onu işletmez.''
Atatürk ve Savaş Felsefesi
Atatürk'e görev savaş elemanları, savaşan taraflar arasında, madde ile moralden oluşan değerlerin çarpışmasıdır. Başka bir deyişle de, savaş iki elemanın sentezi ile yapılır ve kazanılır. Bu elemanlardan biri bilim/fen, diğeri de sanattır. Ulusun ekonomik kaynaklarının ordunun her çeşit araç, silah, tabiye ihtiyaçları için kullanılması savaşın ilmi yönü ile ilgilidir. Ulusun ve ordunun bilinçaltı değerlerini bilmek ve kullanmak da savaşın sanat yönünü teşkil eder.
Atatürk ve İçki
Sanki ulusun başına gelen bütün felaketlerin sorumlusu kendi imiş, devleti kurtarmak kendi görevi imiş gibi bir ruh hali içinde yaşıyordu. Geceleri yatağında gözüne uyku girmiyor, memlekete getirilmesi gerekli düzen üzerine düşünüyor ve ancak sabaha karşı uykuya dalabiliyordu. Bu sıkıntılarını yatıştırmak için, hayatı boyunca sürdüreceği alışkanlık olan içkiye alıştı. İçki onun için bir zevk ve eğlenceden çok fikir ve ruh tansiyonu ile ilgili bir ilaçtı.
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.