Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Harf Devrimi

Mehmet Şakir Ülkütaşır

Atatürk ve Harf Devrimi Gönderileri

Atatürk ve Harf Devrimi kitaplarını, Atatürk ve Harf Devrimi sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Harf Devrimi yazarlarını, Atatürk ve Harf Devrimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
141 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ortaya çıkan “harflerin ıslahı” meselesi ile başlayan harf devrimi süreci,Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk dilinin yapısına en uygun görüp buna göre düzenlediği Latin temelli Türk alfabesinin yeni Türk devletine tatbikiyle bugünkü halini alır. Yeni harflerin öğretimini de bizzat başöğretmen Atatürk şehir şehir dolaşarak tatbik etmiştir. Gerek Osmanlı gerek cumhuriyet dilci ve münevverleri halkın okuma yazma konusundaki geri kalmışlığının farkındadır. Bu sebeple süreç içerisinde “Arap harflerinin bağlanmadan yazılması,Latin harflerinin benimsenmesi(bu görüş ilkin Azerbaycan Türklerinden Mirza Fethali Ahundzade tarafından öne sürülmüştür.),üstün ve ötre kullanılması” gibi çeşitli öneriler sunulsa da soruna çare olacak bir uygulamaya geçilememiştir. Latin harflerine karşı çıkan -Fuat Köprülü gibi-aydınlar var olsa da nihayet 1 Kasım 1928 itibari ile yeni Türk alfabesi resmen kabul edilmiştir.
Atatürk ve Harf Devrimi
Atatürk ve Harf DevrimiMehmet Şakir Ülkütaşır · Türk Dil Kurumu Yayınları · 200047 okunma
“Kitap ve gazetelerde,albümlerde Atatürk’ü siyah yazı tahtası başında halka yeni Türk harflerini öğretirken gösteren,biri tek öteki gurup halindeki iki resim,Sıvas’ta Hükümet konağı bahçesinde çekilmiştir.”
Sayfa 117 - Yazım ve noktalamalar olduğu gibi aktarıldı .Kitabı okudu
Reklam
Atatürk'ün Harf Devrimini Müjdeleyen İlk Nutku
"Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için Yeni Türk Harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel, âhenkdar, zengin lisanımız, yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak ve bu lüzumu anlamak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemahal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlayacağız. Anladığımızın âsârına yakın zamanda bütün kâinat şahit olacaktır. Ben buna katiyetle eminim, siz de emin olunuz."
Sarayburnu Nutku
Bir milletin %10’u, %20’si okuma-yazma bilir; %80’i, 90’ı bilmez; bu ayıptır. Bundan insan olanlar utanmak lazımdır. Bu millet utanmak için yaratılmış bir millet değildir. - M. Kemal ATATÜRK
141 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Osmanlı Türkçesini bilenler bilir okurken özellikle sesli harfler konusunda okuma sıkıntısı çeker ve yanlış okumalar yapabiliriz. İşte Türkçenin daha iyi okunabilmesi için ilk defa Münif Efendi -daha sonra Maarif Nazırı olacaktır- 1862’de “Cemiyet-i İlmiyye-i Osmaniye”de verdiği bir konferansta alfabe konusunu ele alır ve Arap harflerinde bir
Atatürk ve Harf Devrimi
Atatürk ve Harf DevrimiMehmet Şakir Ülkütaşır · Türk Dil Kurumu Yayınları · 200047 okunma
Büyük Öğretmenimizin Türk tarihine, diline dair yüksek ve geniş bilgileri, nazarlarımızı yeni bir ufka çeviriyordu.
Sayfa 107 - M. Şakir ÜlkütaşKitabı okudu
Reklam
Atatürk Maydos'ta (1 Eylül 1928 Cumartesi)
“Burası, düşman kurşununun isabet ettiği saatimin beni kurtardığı yerdir. Burası ilk karargâhımı kurduğum yerdir. Burası düşmana ilk darbeyi vurduğum yerdir.”
Sayfa 99 - Türk Dil Kurumu Yayınları
Devletin hazırlık ve girişimleri sürüp dururken, bazı kişiler de Latin harflerini Türkçeye uyguluyorlardı. Bunlardan Paris'te oturan Dr. Rıza Nur, 1928 yılında Oğuznâme'yi İskenderiye'de Latin harfleriyle bastırmıştı.
Sayfa 60 - Türk Dil Kurumu Yayınları
Hâsılı kelâm, Latin harfleri her şeye rağmen galebe edecektir.
Yazar, bu seri makalelerinin dördüncüsünde de şöyle diyor: “Latin elifbasını dinî bir mânia olarak irac edeceklere âtideki fıkrayı ithaf ederim : Şeyhülislâm, yahut Fetva Emini hazretlerinden şu sualime bir cevap almayı pek arzu ederdim: Fransızlar İslâmiyetin esaslarını pek makul bularak milletçe ihtida(iman) etmek istiyorlar! Acaba onları Müslüman addedebilmek için o pek zarif dillerinin Arap harfleriyle yazılması şart-ı esasî mi ittihaz edilecek(şartı mı koşulacak)? “Evet” cevabını beklemediğim halde alırsam kemal-i cesaretle “Siz bu zihniyetle dünyayı Müslüman edemezsiniz” mukabelesinde bulunurum. Hayır “beis yok” cevabını alırsam: “Biz Türklerin de Latin harflerini kullanmamıza müsaade bahş eder bir fetva veriniz” ricasını serd edeceğim. Hayır, Fransızlar ne kadar az Arap iseler, biz de o kadar az Arab'ız. Hâsılı kelâm, Latin harfleri her şeye rağmen galebe edecektir. Buna muhalefet sun'idir, ârızîdir, muvakkattir.
Sayfa 40 - Türk Dil Kurumu Yayınları
Bir taraftan Arap harflerinin sanki Allah tarafından gönderilmiş olduğu, onunla okuma-yazmanın bir din gereği bulunduğu boş inanç, öte taraftan Latin harfleri kabul edilirse, eski (İslâmî) ilim ve kültürümüzün mahvolacağı, eski ile olan bağlarımızın büsbütün kopacağı düşüncesi vardı.
Sayfa 28 - Türk Dil Kurumu Yayınları
Reklam
"Bu millet utanmak için yaratılmış bir millet değildir."
Sayfa 64 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Eskiden herkes okuma yazma bilmezdi; yalnız memurlar, hocalar okur yazardı. O zamanlarda halkın cahil kalması fena görülmüyordu; hatta böyle olması lazım sayılıyordu. Bizde on onbeş sene evveline kadar hal böyle idi.
Hüseyin Kazım Kadri
Eski Türk alfabesinin (Orhun-Uygur elifbasının) unutulup bu lisanların (yani Türk lehçelerindeki kelimelerin) Arap harfleriyle yazılması bugün Musevilerin, bir türlü unutamadıkları, İspanyolcayı İbrânî harfleriyle yazmalarına benzer. Kendi lisanımızın malı olmayan harflerle (yani Arap harfleriyle) ne kadar müşkülâta uğradığımızı ve çocuklarımızın başka bir lisana (Arapçaya) ait harflerle yazılarımızı okumak için ne derecelerde zorluk çektiklerini herkes bilir. Eğer Turan'da, bu ulu ve muazzam Türk vatanındaki akvam arasında münasebat-ı siyasiye ve içtimaiye (bu arada muhakkak kültürel) husulü arzu ediliyorsa, milliyetleri gibi, aslından gelen Türk lisanlarını da birleştirmek lâzımgelir.
II. Meşrutiyet dönemi içinde, gerek ıslah-ı huruf, gerek hurûf-i munfasıla girişimleri karşısında yazar Hüseyin Cahit (Yalçın), İçtihad dergisi sahibi Dr. Abdullah Cevdet, gazeteci Celâl Nuri (lleri), Itikadat- Bâtılıya İlân-ı Harp adlı kitabın yazarı Kılıçzade Hakkı gibi aydın kişiler, Latin harfleri ve buna dayanan yeni bir Türk alfabesinin
960 yılında İslamlığı kabul eden Karahanlılar da (932- 1212), önceleri kullandıkları Uygur yazısını bırakarak Arap yazısını benimsemişlerdir. Arap alfabesi yalnız ünsüz =ündeş'leri (consonne) gösteren bir yazı düzeni olduğu ve Arapçadaki = ünlüler (voyelle) düzeninde yalnız a, i, u bulunduğu için, bu üçe karşı dokuz ünlü (a, o, u, ı, è, é, ö, ü, i) bulunan Türk dil ve lehçeleri (Karahanlı, Harzem, Çağatay, Osmanlı v.s.) Arap harflerinin yetersizliği altında bunalmışlar, yalnız Kuman Türkçesi, din yoluyla Latin alfabesiyle yazılmıştır (Codex Cumanicus, 1303).
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.