Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar

Turan Bozkurt

Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar Sözleri ve Alıntıları

Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar kitap alıntılarını, Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
25 Ağustos'ta Atatürk, Kocatepe'ye çıktığı zaman orada şöyle dua ediyor; "Allah'ım Senin bana verdiğin fikir ve zeka ile ben bütün planlarımı gerçekleştirdim. Bundan sonrası artık senin mukadderatın." O Allah'ına inanan bir insandı .Paşa Ramazan'da Dolmabahçe'ye veya Çankaya'da olduğunda anneme, Vasfiye Oruç tutuyor musun? diye sorar annem, tutuyorum dediğinde de pek memnun kalırmış.
Zübeyde Hanım
Yeterince eğitim görmemiş, ama okuma yazmayı öğrenmişti. Annesine “Molla Hanım” denildiği gibi, kendisine de “Zübeyde Molla” deniliyordu. Bu, “bilge” kişiliğini ifade eden bir lâkaptı. Muhafazakâr, geleneklerine bağlı bir kadındı.
Sayfa 20 - İstanbul Görsel Yapım ProdüksiyonKitabı okudu
Reklam
Biz batılı ülkelerden geri kalmamak için hemen her alanda gayret sarf ediyor, yok bütçemizle ,kendi yağımızla kavrularak, silkinmeye ,ayağa kalkmaya , kimseye boyun eğmeden yaşamaya yepyeni bir ulus olmaya çalışıyoruz .Bunu yaparken de ulusumuzun hamiyet duygularından, bilinçli yardım duygularından yararlanmaya gayret ediyoruz. Dağ başlarında, köşe bucak mağaralarda kadınlı erkekli çalışıp mermi ve silah yapan bu Ulus ,dünya durdukça özgür yaşamaya hak kazanmıştır.
Ülkü Adatepe
Annemin anlattığı bir anıyı aktarayım; Atatürk, 25 Ağustos’ta Kocatepe’ye çıktığı zaman orada şöyle dua ediyor: “Allah’ım, senin bana verdiğin fikir ve zekâyla ben bütün plânlarımı gerçekleştirdim. Bundan sonrası artık senin mukadderatın...”
Sayfa 84 - İstanbul Görsel Yapım ProdüksiyonKitabı okudu
Biz asker bir ulusuz yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine asker yaratılmış bir ulus. Biz başkalarının topraklarında, başka insanların mutluluklarında gözü olan bir topluluk değiliz. Türkiye'ye uzanacak eller ister içeriden ,ister dışarıdan kırılmaya, kahrolmaya mahkumdur.
Sabiha Gökçen Hem Türkiye'nin hem de dünyanın ilk kadın savaş pilotuydu. Gökçen kendi isteği ve Atatürk'ün izniyle Dersim harekatına savaş pilotu olarak katılarak büyük başarı elde etmişti. 1937'de Fransa'nın Hatay'ı Suriye'ye devretmeye hazırlandığı yolundaki haberlerden sonra Atatürk'ün emriyle üniformasını giren Sabiha Gökçen, Fransız elçisinin önünde havaya üç el ateş etti ve "Hatay'ın vatana katılması için gerekirse silahlanırız "dedi .Bu olaydan sonra göstermelik olarak Gökçen Atatürk'ün emriyle tutuklandı ve yasa gereği bir gün hapis yattı. Sabiha Gökçen'in çıkışı sayesinde Atatürk'ün planı tutmuş ve Fransızlara gözdağı verilmiş, kararlılık gösterilmişti.
Reklam
Bayan Zübeyde, sükunetle katî bir ciddiyetle şöyle dedi: - Ben senin ananım, sen benim elimi öpmekle bana karşı olan vazifeni yapıyorsun, fakat sen vatanı ve milleti kurtaran bir devlet reissin .Ben de bu aziz milletin bir ferdiyim ve onun tebasıyım. Elini öpebilirim. Oğlunun elini öpmekten ziyade Zübeyde Hanım, bu hareketi ile oğlunun mevkiinin en büyük ihtirama layık olduğunu etrafındakilere işaret ediyordu.
12 yaşında veremden ölen kızkardeşi Naciye
"Kardeşlerimin arasında en sevdiğim Naciye'ydi. Çocuk yaşının üstünde hisli, duygulu ve öğrenmeye meraklıydı. Ben Harbiye'ye giderken kitaplarımı istemişti. Annemden onu okutmasını istemiştim. Ne ablam Fatma'yı ne ağabeylerim Ahmet ve Ömer'i hatırlamıyorum. Son ikisi aynı yıl 1883'te ben iki yaşındayken ölmüşler. Naciye annem gibi sarışın, mavi gözlü, duru beyaz tenli idi. Tipik bir Yörük kızıydı. Makbule'ye hiç benzemezdi."
Sayfa 52 - AtatürkKitabı okudu
Sabiha Gökçen
Atatürk, Türk kadınları ve Türk kızları hakkında ne düşünüyorsa, nelerin yapılmasını istiyorsa, bunları ilk önce manevî kızı Sabiha Gökçen üzerinde uyguluyordu. (...) “Dünyada ilk askeri kadın pilot olacaksın. Şimdi seni derhal Eskişehir Askeri Tayyare Okulu’na göndereceğim. Orada özel bir eğitim göreceksin.” diyerek bunu uygulama sahasına koymuştur.
Sayfa 96 - İstanbul Görsel Yapım ProdüksiyonKitabı okudu
"Elem büyük mürebbiyedir."
Sayfa 257 - Lâtife Hanım, 21 Ağustos 1926, Vasıf Çınar'a yazdığı mektupKitabı okudu
Reklam
Latife/Fikriye
"Biri beni mevkiim ve param için sevmiştir. Diğeri yalnız ben olduğum için. Yani biri mevkimi ve paramı, diğeri de hakikaten beni sevmiştir."
Sayfa 59 - Atatürk, Makbule Atadan'ın AnılarıKitabı okudu
Ülkü Adatepe anlatıyor
"Hastalığı sırasında Dolmabahçe Sarayı'nın önüne gelen binlerce kişi binaların, ağaçların üzerinden Atatürk'ü görmeye çalıştı. Damların, ağaçların üzeri, her yer insan doluydu, "Atam, ne olursun bize yüzünü göster, biz ölelim sen ölme, sadece yüzünü görelim' diye bağırıyorlardı. Nasıl bir insan seli. Şimdi bir kişi kendisini koruması için 100 kişi tutuyor. Atatürk'ün koruması yoktu, Atatürk'ün koruması halkıydı, etrafında sevgiden bir çember vardı. Maalesef Atatürk hastaydı, gözlerinden yaşlar döküldü. Bunlar sevinç gözyaşlarıydı çünkü insanlar O'nu çok seviyordu, bunlar üzüntü gözyaşlarıydı çünkü hastaydı. Bu sevgi seli içinde, coşku içinde Dolmabahçe Sarayı'na girdik. Atatürk'ün ölüm haberi geldikten sonra büyük şok yaşadım. 1,5 yıl psikolojik tedavi gördüm. O'nun ölümüyle hayattaki en büyük iki şeyimi kaybettim, birincisi çok büyük bir sevgi, ikincisi çok büyük bir güven."
Kızı Makbule Hanım'ın anılarındaki anlatımıyla çok güzel bir genç kız Zübeyde Hanım için şunları söylemektedir: "Annemin gençliği gözümün önünde... Uzun boylu, ince yapılı, altın saçlı, yeşil gözlü bir kadın. Çocuklar annelerini öteden beri, dünyanın en güzel kadını olarak düşünürler. Fakat annem, gerçekten güzeldi..."
"Gaziyi Görmeye Gelen Ana"
Sabiha Gökçen Atatürk ve bir Anadolu kadını arasında geçen hâdiseyi de hatıralarında böyle aktarmaktadır: Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu. - Merhaba nine. Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle: - Merhaba dedi. Nereden gelip nereye
Sayfa 101Kitabı okudu
Kayıtlara geçen hatıralara göre Atatürk'ün ilk aşkı Askeriye Rüştiye talebesiyken çok iri ve siyah gözlü Müjgan isimli genç bir kızdır. Aynı dönemde Nafira isimli bir kızın Atatürk'e karşı plâtonik bir aşka kapıldığı söylenir. Verem olan bu güzel kızın aşkı karşılıksız kalır.
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.