En Beğenilen Ateistler İçin Din Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Ateistler İçin Din sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ateistler İçin Din kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yılın büyük bir bölümü boyunca vaazlarda ağırbaşlılığı, düzeni, ölçülülüğü, kardeşliği, dürüstlüğü, Tanrı sevgisini ve cinsel terbiyeyi telkin ederken, yılbaşında toplumsal ruhun kilitlerini açıp festum fatuorum'u, Çılgınlık Şöleni'ni başlatırdı. Dört gün boyunca sanki dünya tersine dönerdi: Rahipler sunağın üzerinde zar atardı, 'Amin' demek yerine eşek gibi anırırlardı, kilisenin orta bölümünde içki içme yarışmaları düzenlerlerdi, Meryem Ana'ya Selam duası eşliğinde osururlardı, İncil'in parodisini yapan (Tavuk Götü İncili, Luka'nın Ayak Tırnağı İncili) uydurma vaazlar verirlerdi. Maşrapalarca ale içtikten sonra kutsal kitaplarını ellerinde ters tutar, bitkiler için dua eder, çan kulelerine tırmanıp oradan aşağıya işerlerdi. Eşeklerle 'evlenir', gömleklerinin önüne yün örgüsü kocaman penisler bağlar, onları kabul eden her cinsiyetten kişiyle seks yapmaya çabalarlardı.
"Üniversitelerin amacı, başarılı avukatlar, doktorlar ya da mühendisler yetiştirmek değildir. Asıl amaçları, yetenekli ve kültürlü insanlar yetiştirmektir."
John Stuart Mill
Henüz okumadığımız bütün o kitaplar yüzünden suçluluk duyuyoruz; ancak Augustine ya da Dante'den daha fazla kitap okumuş olduğumuz gerçeğini görmezden geliyor, bu yüzden de sorunun kesin olarak tüketim miktarında değil de, tükettiklerimizi hazmetme yöntemimizde olduğunu fark etmiyoruz.
Modern ateistlerin yanlış bir düşünceye kapılıp, kesinlikle Hristyanlığa özgü görüp kaçındıkları paganlara özgü sayısız uygulamayı Hıristiyanlık o ilk dönemlerinde kendi içine almayı başarmıştı. Yeni inanç sistemi, kış ortası kutlamalarını alıp onları Noel adında yeni bir pakete soktu. Felsefe topluluklarının Epikürcü anlayışla birlikte yaşama idealini kendi içine aldı ve onu bugün manastır hayatı adını verdiğimiz birlikte yaşama biçimine dönüştürdü. Eski Roma İmparatorluğu'nun harap kentlerinde bir zamanlar pagan kahramanlara ve temalara ayrılmış olan tapınakların çatılarına yerleşmekte de hiçbir mahzur görmedi.
Dinlerdeki etiğin temelinde, ilk insan topluluklarının üyelerinin şiddete olan eğilimlerini denetim altına alma ve onları şiddetin tam karşıtı olan uyum ve affedicilik ile tanıştırma gibi pragmatik gereksinimlerin olduğu açıktır. Dini ahlak, işte bu türdeki uyarı kurallarıyla oluştu ve sonra da gökyüzüne gönderilip madden var olmayan, o yüce biçimleriyle yeniden dünyaya yansıtıldı. Anlayışlı ve sabırlı bir insan olma konusundaki öğütler, toplumların bölünmesini ve kendi kendilerini yok etmelerini önleyebilecek nitelikler olarak görüldükleri için verildiler. Bu tür kurallar hayatta kalmamız için o kadar önemliydiler ki binlerce yıl boyunca bu kuralları biz insanların koyduğunu kabul etmeye cesaret edemedik, bunu yaparsak kuralların eleştirel bir bakış açısıyla incelenip saygısızca çiğnenmesini engelleyemeyiz diye korktuk. Ahlakı gökyüzünden indirilmiş gibi görmeyi, onun yalanlarımız ve zaaflarımızla parçalanmasını önlemek için yeğledik.