O büyük konuşmacı, Cluentius için verdiği söylevde toplanmış olan bütün senatoya şöyle dedi: "Ölüm ona ne kötülük yaptı? Biz o saçma cehennem masallanna inanmı yoruz: ölüm ondan neyi aldı? Acılardan başka hiçbir şeyi."
Bağnazlık mı ateizm mi?
Bağnazlık kuşkusuz bin kez daha beterdir, çünkü ateizm insana kanlı tutkular esinlemez oysa bağnazlık esinler; ateizm ağır suçlara karşı çıkmaz, ama bağnazlık ağır suç işletir.
Ya cisimler iyi birer geometricidir ya da ebedi geometrici onları düzenlemiştir.
Ama o ebedi geometrici nerede? Hiçbir yer
kaplamadan bir yerde midir yoksa her yerde mi?
Bizim varlığımızla semiren adamlar bize bağırıyor: "Bir dişi eşeğin konuştuğuna, bir balığın bir insanı yutup üç günün sonunda onu sağsalim kıyıya çıkardığına inanın. Evrenin Tanrısının bir Yahudi peygamberine (Ezekiyel) bok yemesini ve bir başka peygambere (Hoşea) iki orospu satın almasını ve onlardan piçlerini dünyaya getirmesini buyurduğundan kuşkulanmayın (bunlar doğruluğun ve temizliğin tanrısına söyletilen sözcüklerdir), açıkça çirkin ya da matematiksel olarak olanaksız olan yüzlerce şeye inanın, yoksa merhametli Tanrı bedeniniz olsun olmasın sizi yalnızca milyonlarca milyar yüzyıl değil sonsuza dek cehennem ateşinde yakacaktır."