Atlas - Sayı 333 (Ocak 2021)

Atlas Dergisi

En Yeni Atlas - Sayı 333 (Ocak 2021) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Atlas - Sayı 333 (Ocak 2021) sözleri ve alıntılarını, en yeni Atlas - Sayı 333 (Ocak 2021) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
KARAVANLA SEYAHAT Karavan minimal hayat demek, ama bir çadır kampına göre çok daha fazla donanımı yanınızda taşıyabiliyorsunuz; elektrik, su, mutfak, buzdolabı, izolasyonlu, ısıtılabilen ve güvenli konaklama imkânı ve neredeyse beğendiğiniz her yerde konaklama şansı var. Otel ve restoran arama derdi yok, vaktiniz varsa önceden program yapma
Doğada sonbahar renklerinin coşkusunu kovalamak için en uygun zaman, ekim sonundan kasım sonuna kadar devam eden dönem. Büyük şehirlerde yeşil alanların azlığından ve mevcut olanların da tür çeşitliliği yoksunluğundan dolayı bu zengin yelpazeyi yeterince tanıyamıyoruz ne yazık ki. Oysa kışa girmeden önce doğa renk paletini yeşilden sarıya, turuncudan kahverengiye türlü rengin, türlü tonlarıyla donatıyor.
Reklam
UÇABİLEN TEK MEMELİ Yarasalar, aktif uçuş yeteneğine sahip olan tek memeli grubu. El parmakları bizimkilere benziyor, ama uzunlukları neredeyse vücutları kadar. Parmaklarının arası ayaklarına kadar uzayan ince zar gibi bir deriyle birleşmiş. Meksika serbest-kuyruklu yarasası (Tadarida brasiliensis), saatte 160 kilometre hıza ulaşabiliyor; dünyanın en hızlı memeli türü.
BÜTÜN YARASALAR KANLA MI BESLENİR? Yarasaların çoğu böcekle besleniyor ve akşam ortaya çıkan sinek, güve gibi canlıları yiyor. Bazı türler bir gecede binlerce sinek yakalıyor ve böcek nüfusunun kontrol altında kalmasını sağlıyor. Türkiye’deki yarasaların biri hariç tamamı böcekçil. Geri kalan tek tür de bir meyve yarasası. Polenlerle, kurbağalarla, balıklarla beslenen uzmanlaşmış türler de var. Beslenme tarzından ötürü en meşhur olan vampir yarasalar ise, bin 400’den fazla yarasa türü arasında sadece üç tür tarafından temsil ediliyor. Kanla beslenen üç tür Orta ve Güney Amerika’da yaşıyor.
YOL YAKINKEN… Ancak insan faaliyetlerinden ötürü yarasaların doğal habitatları giderek azalıyor ve tüm yaban hayatı gibi köşeye sıkışıyor. Yeni koronavirüs salgını bize doğayla aramızdaki ilişkiyi gözden geçirmek için önemli bir hatırlatma. Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES), eğer bir şeyleri değiştirmezsek birkaç on yılda bir milyon türün yok olacağını söylüyor. Sıcaklıkların artması ve yağıştaki değişimler birçok canlının dağılımını etkileyecek. Mesela bazı sivrisinek türlerinin yayılışı daha kuzeye kayacak. Bu da sivrisineklerin taşıdığı virüslerin bir anda hayatımıza girmesine sebep olacak. Avrupa ve ABD’de bu senaryoları inceleyen çalışmalar yapılmaya başladı bile. Bu öngörüler, birkaç yıl öncesine kadar bir fantastik film senaryosu veya uzun vadeli ihtimaller gibi geliyordu. Ama korona salgını bunun her an olabileceğini ve gündelik hayatımızı şiddetli bir şekilde etkileyeceğini çok net gösterdi. Artık sadece kendimizi düşünerek sağlığımızı korumamızın mümkün olmadığı açık; ekosistemin sağlığını da korumamız şart
TÜRKİYE’DEKİ YARASA ÇEŞİTLİLİĞİ Yarasalarda birçok virüs türünün varlığının bir sebebi de zengin tür çeşitliliği. Sadece bir kelimeyle, “yarasa” diye adlandırsak da yarasaların birbirinden farklı birçok türü var. Yüksek lisansa başladığım yıllarda tanımlanmış yarasa türü bin 200 civarındaydı; bugünlerde ise bu sayı bin 400’den fazla. Bu da demek oluyor ki, her beş memeli türünden biri yarasa! Etçil memelilerin; yani kurt, kaplan, ayı, fok gibi daha aşikâr olduğumuz Carnivora takımının toplam tür sayısının 270 civarında olduğu düşünülürse, yarasaların çeşitliliği daha iyi anlaşılacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, aslında yarasalar takımında (Chiroptera: Grekçe “cheir” el, “pteron” ise kanat demek. Yani elden-kanatlılar) tür başına düşen virüs türü diğer canlı gruplarından çok da farklı değil.
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.