En Beğenilen Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı Gönderileri
En Beğenilen Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı kitaplarını, en beğenilen Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı yazarlarını, en beğenilen Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belirli bir göstergeyle gösterdiğimiz ve verili araçlarla oluşturduğumuz fikrin, gerek bize bu göstergeyi öğreten kişinin, gerek aynı göstergeyi kullanan öteki insanların fikriyle -onlar da söz konusu fikri aynı göstergeyle gösterse bile- tam tamına aynı olduğun dan hemen hiçbir zaman emin olamayız. Bu yüzden sık sık, kimse de ğişimin farkına varmaksızın, sözcükler algılanması olanaksız bir biçimde değişik anlamlar edinirler; dolayısıyla, her göstergenin, onu icat eden kişi için kusursuz olduğunu, buna karşın onu alımlayan kişi için her zaman belirsiz ye kesin olmayan bir nitelik taşıdığını söylemek doğru olacaktır... Dahası var: Her göstergenin, onu icat eden kişi açısından kusursuz olduğunu belirttim ancak bu yalnızca onu yarattığı an için kesin olarak doğrudur; çünkü aynı göstergeyi yaşamının başka bir anında ya da başka bir ruh hali içinde kullandığında, bu kişi o gösterge altında, ilk andaki fikirler bütününü yeniden birleştir diğinden tam olarak emin olamaz.
Kitabımızın yazarını dünyaya tanıtan bence " GÜLÜN ADI " adlı eseridir. Umberto Eco bir semiyoloji profesörüdür yani hastalıklara tanı koyma hekimi..fakat onun başka eşsiz tarafı da dil konularına ve rahatsızlıklarına tanı koymasıdır..Yazarımız bu kitabın da ulusal değil de uluslararası mükemmel dil arayışında yani Adem dili denen tek ve ilk dil düşüncesine ulaşma gayreti..sonuç olarak biraz filoloji ile ilgilenenlere yakın bir kitap ...
(II. Friedrich), hiç kimseyle hiçbir şey konuşmaksızm yetişen çocuk ların, ergenliğe vardıklarında hangi dili ve lehçeyi konuştuklarını sı namak istedi. Ve bu yüzden dadılarla sütannelere, bebeklere süt ver melerini. .. ve onlarla konuşmamalarını emretti. Aslında, çocukların ilk dil olan İbranice’yi mi, Yunanca, Latince ya da Arapça’yı mı, yok sa onları dünyaya getiren anne babalarının dilini mi konuştuklarını bilmek istiyordu. Ancak çabaları sonuç vermedi; çünkü çocukların ya da bebeklerin hepsi ölüyordu.
SALIMBENE DA PARMA, Cronaca, No. 1664.
Tufan'dan sonra 'bütün dünyanın dili bir ve sözü birdi'; ancak kibir, insanların Rab ile yarışa girip, göğe ulaşacak bir kule inşa etmeyi istemelerine yol açar. Rab onların kibrini cezalandırmak ve kulenin inşasını önlemek üzere şu kararı verir: "Gelin, inelim ve birbirlerinin dilini anlamasınlar diye, onların dilini orada karıştıralım... Bu yüzden onun adına Babil denildi; çünkü Rab bütün dünyanın dilini orada karıştırdı ve Rab onları bütün yeryüzü üzerine oradan dağıttı."
Dil'in ne kadar önemli olduğunu bizde başta İlber Ortaylı olmak üzere tarihçilerimiz ısrarla belirtirler. Yazar da bu konuya epeyce takılmış olacak ki, külliyatlı bir eser kaleme almış. Kusursuz bir dil nasıl olmalıdır sorusuna kitap boyunca cevap ararken aklıma sadece Türkçemizin değil aynı zamanda dünya dillerinin nasıl bozulduğunu, çok uzun detaya girmeden birkaç zaman evvel Agatha Christie yazılarını İngilizlerin kendilerinin bile anlamakta zorlandığını öğrenmiştim. Bu kadar kısa sürelerde bu kadar çabuk bozulan diller her yerde mevcut ve birtakım bilinçli insanlar da dillerini korumak için hayatını feda ediyorlar bu çalışmalara.
Bunun yanında dil konusunda söylenebilecek pek fazla söz yok. Her şeyi alıp taklit etmemiz mümkün değil lakin güzel şeylere sırt çevirmek de aptallık olur. Aksine almalıyız her güzel şeyden. Mesela bu kitaptan "Dilimize sahip çıkmalıyız." mesajını alarak kendi dilimize sahip çıkmak, kendi dilimizi geliştirmek açısından kullanabiliriz. Bir hegemonya var ve bundan kurtulmamız gerekiyor. İlginç cümlelerle karşılaşıyoruz.
Bir diğeri de son zamanlarda başlayan, yazım kurallarına dikkat etme özelliği. Epey hızla yayılıyor bu durum ve bu durumdan çok hoşnutum. Özenti bir çağda yaşıyoruz ama özenilecekse bile böyle güzel şeylere özenilmeli. Özenle yapılan her şey illa ki güzel olacaktır. Oluyor da. Yapanları gönülden tebrik ediyor, yapmayanların da en kısa sürede yapması dileklerimle hepimize iyi okumalar diliyorum..