Daha Anadolu'da yaptıkları ilk fetihlerden itibaren Selçuklular, vaktiyle Horasan'a indiklerinde zengin toprak sahipleriyle halk kitleleri arasında gördükleri büyük uçurumu, Bizans aristokrat toprak sahipleriyle yerli ahali arasında da gördüler. Bu sebeple herhangi bir sosyal krizden sakınmak maksadıyla, kendi geleneklerine de uygun olan mîrî toprak rejimi ile askerî iktâlar sistemini uygulamaya başladılar. Hatta XIII. yüzyıla kadar feodal sistemin oluşmasına da engel olabildiler. Fetholunan bütün topraklar, İslâm hukuku gereğince doğrudan doğruya devletin malı telakki ediliyordu.
Mamafih bazı şartlar altında özel mülkiyet de kabul olunmuştu ama bu tip mülkiyet önemli bir miktar teşkil etmiyordu. Özel mülkiyet şehirlerle köylerin yakınlarında bulunan bahçeleri, bağları ve buğday ve arpa tarlalarını içine alıyordu. Bu özel mülkiyetin yanında başka bir çeşit mülkiyet daha vardı ki, devlet hizmetindeki bazı şahıslara hükümetçe verilmişti. ''Dîvanî malikâne'' diye adlandırılan bu çeşit toprak mülkiyeti ne satılabilir, ne bağışlanabilir ne de miras yoluyla intikal edebilirdi.
Sayfa 58 - Dergah Yayınevi, 9. Baskı Kasım 2020, BABAİLER İSYANININ SEBEPLERİ, TEMEL SEBEPLER, İKTİSADİ OLANLAR