...devlet ve kapitalizm aynı anda tahakküm, baskı, sömürü ve dışlama yoluyla işleyen iki sistem. Tahakküm ile bir veya birden fazla egemenin toplum için normlara, kurallara, ayrıcalıklara, yükümlülüklere ve yasaklara karar verdiği bir iktidarı kastediyoruz. Yani hükmedenler başkalarına düzen veren ve onları idare edenlerdir. İşte böyle, bir politikacı, bir patron ve bir ailenin "reisi" sadece otorite değil aynı zamanda astlarına göre hükmeden pozisyonunda bulunan bireylerdir. Baskı, günümüzde şiddet veya tehdit yoluyla, yani caydırma ile astları hükmedenlere ve dayatmak istedikleri normlara, kurallara, ayrıcalıklara, yükümlülüklere ve yasaklara itaat etmeye zorlamaktan ibaret bir eylemdir. Tahakküm ve baskının işlevleri arasında bir ayrım yaparsak, hükmeden, örneğin, devletin başkan olur; baskıyı somutlaştıranlar ise asker, polis veya gardiyanlar hatta yargıçlar bile olabilir. Bazı durumlarda ise hükmeden ve başkan tek ve aynı kişidir. Mesela, hem ailenin "reisi" olup hem de şiddete başvuran bir babanın durumu böyledir. Hakimiyetini ve iradesini eşine ve çocuklarına dayatmak ister ve tahakkümüne karşı çıkılırsa onları şiddet kullanmakla tehdit ederek (Şimdi görürsün sen!", "Seni öldürürüm!") ya da şiddet uygulayarak (azarlayarak, vurarak ve yaralayarak) onların üstlerinde nasıl baskı kuracağını bilir.