Kleopatra'nın başka birçok vasfa sahip olmanın dışında aynı zamanda mükemmel bir dil üstadı olduğunu anlatır: "Dili, sanki birçok teli olan bir enstrüman gibiydi, istediği dile hemen geçiverirdi, öyle ki barbarlarla yaptığı görüşmelerde tercümana nadiren ihtiyaç duyar, ister Habeş, ister Troglodit, ister İbrani ya da Arap, Süryani, Med ya da Part, çoğuyla kendi başına, kimsenin yardımını almadan konuşurdu.