Bahçıvan Gönderileri

Bahçıvan kitaplarını, Bahçıvan sözleri ve alıntılarını, Bahçıvan yazarlarını, Bahçıvan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çiçeğini kopardım ey dünya! Onu göğsüme bastım, dikeni battı. Gün batıp hava karardığı zaman baktım ki çiçek solmuş fakat acısı kalmış. Sende kokulu ve gururlu daha pek çok çiçek açacak, ey dünya! Fakat benim çiçek toplama vaktim geçti, geceleyin gülüm de yanımda değil, sade acısı kalmış.
Kandil niye söndü? Rüzgârdan korusun diye onun etrafını hırkamla sardım. Kandil onun için söndü. Çiçek niye soldu? Titiz sevgimle onu kalbime bastırdım. Çiçek onun için soldu. Irmak neden kurudu? Onu kendim kullanayım diye önüne set çektim, ırmak onun için kurudu. Sazın teli niye koptu? Ondan, kudretinin üstünde bir ses çıkarmak istedim, sazın teli onun için koptu.
Reklam
Evcil kuş kafeste, hür kuş ormandaydı. Zamanı gelince karşılaştılar, bu kaderin bir hükmüydü. Hür kuş haykırdı, ''Ey sevgili, hadi ormana doğru uçalım.'' Kafes kuşu, ''Buraya gel, beraberce kafeste yaşayalım.'' diye fısıldadı. Hür kuş, ''Parmaklıklar arasında, kanat açacak kadar yer var mıdır ki ?'' dedi. ''Ne yazık'' diye haykırdı kafes kuşu, ''Gökyüzünde tüneyip nereye oturacağımı bilemiyorum.'' Hür kuş, ''Sevgilim, ormanların şarkılarını söyle.'' dedi. Kafes kuşu, ''Yanıma otur'' dedi, ''Sana medeniyetin dilini öğreteyim.'' Orman kuşu haykırdı, ''Hayır, ah, hayır! Şarkılar asla öğretilemez.'' Kafes kuşu, ''Ne yazık'' dedi, ''Orman şarkılarını bilmiyorum.'' Aşkları hasretle dopdolu, fakat kanat kanada hiçbir zaman uçamazlar. Kafesin demir parmaklıkları arasından bakışırlar, birbirlerini tanıma istekleri boşunadır. Kanatlarını hasretle çırparlar ve ''Daha yakın gel, ey sevgili !'' diye şakırlar. Hür kuş haykırır, ''Olamaz, kafesin kilitli kapılarından korkuyorum.'' Kafes kuşu, ''Ne yazık'' diye fısıldar, ''Kanatlarım güçsüz ve ölü.''
Sana söylemem gereken en gerçek sözleri, anlatmayı diliyorum; fakat onlara inanmazsın korkusuyla cesaretim kırık. İşte bundan dolayıdır ki, demek istediğimin tersini söyleyerek, onları hakikat değilmiş gibi gösteriyorum. Sen de gülersin korkusuyla, ıstırabımı gülünecek bir şeymiş gibi gösteriyorum. Senin hakkında en nadide kelimeleri kullanmayı diliyorum; fakat aynı değerde karşılık alamam korkusuyla cesaretim kırık. İşte sana zalimane isimler takmamın ve duygusuz kuvvetimle övünmemin sebebi bundandır. Istırap nedir, hiç bilmezsin diye, seni incitiyorum. Senin yanında sessiz oturmayı diliyorum; fakat kalbim dudaklarımdan taşar korkusuyla cesaretim kırık.
Dergah Yayınları
Önünde uçsuz bucaksız. Okyanus kükrüyordu. Geveze dalgalar, durmadan gizli hazinelerinin söylüyor ve onların manasını anlamayan cehaletle alay ediyorlardı. Belki de, şu dakikada onun ümidi kalmamıştı artık. Fakat yine duramıyordu, durup dinlenmek bilmiyordu. Zira, yaşamak, onun için aramak demekti.
Sayfa 102 - Remzi Kitabevi (6. Baskı)
Hayatımın, bütün kokusu içinde saklı bir gonca gibi olduğu zamanlar vardı. Şimdi ise uzak, uzaklarda harcanmıştır o... Onu tekrar toplayıp yeniden biriktirmenin tılsımını kim biliyor? .. Kalbim, bir tek insana verilmiyecek kadar benim değildir. Bir çoklarına aldanmıştır, o...
Sayfa 68 - Remzi Kitabevi (6. Baskı)
Reklam
430 öğeden 561 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.