10 Temmuz İnkılâbı ve Netayici

Balkanlardan Hicaza İmparatorluğun Tasfiyesi

Hüseyin Kazım Kadri

En Eski Balkanlardan Hicaza İmparatorluğun Tasfiyesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Balkanlardan Hicaza İmparatorluğun Tasfiyesi sözleri ve alıntılarını, en eski Balkanlardan Hicaza İmparatorluğun Tasfiyesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnkılap ile Türkiye için yeni fakat zor bir hayat dönemi başlamıştı. Milli hakimiyet görüşünü kabul eden Abdülhamit bundan sonra hiç bir şeyden sorumlu tutulamazdı. temmuzun onbirinci gününden itibaren bu sorumluluk başkalarına, onu zorba ve özgür tahtından düşüren adamlara geçiyordu. Daima kendisine sadık kalacağına inandığı ordu, eski dostu olan Arnavutlar onu aldatmışlar ve dengesini kaybedip müthiş bir uçuruma yuvarlamışlardı.
Şeyh Ebulvefa' nın"Kürt yattım Arap kalktım" dediği gibi yedi sekiz saat evvel padişahın haksızlık ve zulmü endişesiyle uykuya yatan bir halk, hürriyet ve meşrutiyet perver olarak yataklarından kalkmışlardı.
Reklam
Sen zalimsin!demeye cesaret edemeyen bir milletin dünyada hayat hakkının kalmadığını anlamak pek güç bir şey değildir. Zulüm ve istibdadın en utanılacak ve en iğrenç hallerine tahammül eden, daha doğrusu cehalet, ahlaksızlık, menfaat aşkı ile padişahın yoldan sapmalarına zemin hazırlayan bizler değil miydik? ...Abdülhamit, halkın ahlakını ürününden başka bir şey değildir. Biz onun asrında çekilen sıkıntıların, görülen kötülüklerin sebeplerini bu şekilde açıklayabiliriz
Avam takımı daha yüksek tabakayı dinsizlikle, din duyguları karşısında aldırışsızlıkla suçlamaya alışmıştı
Meşrutiyetten sonra milli emeller şiddetlendi, propagandacılar her tarafa yayıldılar. Gazeteler, yerli yabancı sermayeler, kiliseler, dinler, imanlar, papazlar, metropolikler, patrikler, sefaretler... Bu uğurda çalıştılar. Yalnız biz Türkler hiç bir fikir ve mesleğe taraftar olmadık.
Talat Bey Bulgarlarla yaptığımız bazı haberleşmelerde bizzat bulundu ve bütün hezimetlere ve felaketlere şahit oldu.Geri dönüşünde askerlerimizin Bulgarların önünden nasıl kaçtıklarını anlatıyordu. Musa Kazım Efendi aldığı haberlerden pek mütesir oldu ve " Allah kahretsin! Bu adamlar Allah' tan da korkmuyorlar mı? Bu ne dinsizlik, ne imansızlık!..." demiştir. Talat Bey : Ah Efendi, Allah korkusu insanı cennete kadar götürebilir; fakat Sofya' ya gitmek için insanda başka bir iman olmalıdır!... demişti
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.