Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Düşük Puanlı Bana Dokunma Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Bana Dokunma sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Bana Dokunma kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.110 üzerinden
Abartılan Bir Serinin İlk Kitabı
Sosyal medyada herkesin öve öve bitiremediği bir serinin ilk kitabı ile daha geldim. Ama maalesef ki bu serinin de gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Artık bir şey çok popülerse okunmamalı mantığına geçiş yapacağım galiba.
Uzun bir serinin ilk kitabı olduğu içim bazı şeyler belki mazur görülebilirdi fakat kitapta neredeyse hiç olay yok. Yaklaşık 250 sayfa boyunca boş boş ana karakterin dokunamıyorum, kimseye acı çektirmek istemiyorumlarını okuyoruz. Sonlara doğru azıcık olaylar olmaya başlıyor ama burada da yazarın dilinin yetersizliğinin kurbanı oluyoruz. Hiçbir şey kafamda canlanmıyor, hatta okurken bu ne ya dediğim çok yer oldu.
Yazarın dili demişken, dili o kadar yavan ki dördüncü sınıfa giden ve bir şeyler yazmaya çalışan biri bile bu basitlikte cümleler yazabilir. Olayın çeviriden kaynaklı olduğunu da pek düşünmüyorum çünkü okurken cümlelerin İngilizcelerini kafamda canlandırınca onlar da aşırı basit kaçıyordu. Dex’in çeviri ve editörlüğü bildiğimiz gibi zaten. Hala bu kalitesizlikle nasıl kitapları bu denli pahalı oluyor anlamıyorum cidden.
Her şeye rağmen kitabı okumak istiyorum diyenler için özet geçip yazımı sonlandıracağım. Kitaba distopik bir eser diyebiliriz. Dokunduğu insanlara acı çektiren ve öldüren Juliette tam 264 gündür akıl hastanesindedir ve son yaptığından beri kimseye dokunmamıştır. Fakat bir gün yanına Adam diye bir oda arkadaşı koyarlar ve o günden sonra hayatı değişmeye başlar. (Not: Adam ana karakter değilmiş fakat galiba ilk iki kitapta ana karakter oymuş gibi okuyoruz.)
Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
BANA DOKUNMA (gerçekten)
Hayal kırıklığı oldu.
Sosyal platformlarda sıklıkla gördüğüm ve oldukça beğenildiğini bildiğim bir romandı. Belki ben beklentilerimi oldukça yüksek tuttuğum içindir ama tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.
Distopya olarak yazılması ve işlediği konuyu ben beğendim ancak kitap karakterleri, konunun işlenme biçimi, karakterler arası diyaloglar
Bir elime alıp bir bırakıp devam ettirmekte zorlandığım tek kitap olabilir. Okuması zor değildi fakat içine almıyordu kitap. Konusu bakımından bence şahaneydi serinin ilk kitabı olduğundan mı yoksa başka bir nedenden mi bilinmez ben bu eseri pek sevemedim.
Uzatmadan konuya gireyim bu kitabı sırf ucuz olduğu için almıştım geçen sene ve ilk okumaya başladığımda hiç hoşuma gitmemişti. Ne yazık ki okumaya devam ettiğimde de durum tam tersine dönmedi. Konu bence muazzam olmasa da fena değil ama karakterler ve düşünceleri inanılmaz ergence olduğundan okurken sürekli gözlerimi devirmiştim. Seriye normalde devam etmeyecektim ancak 3. kitapta düzeldiğini söylediği için herkes bir şans daha verme kararı aldım ve bu sene tekrar okudum. Adam’dan hiç hoşlanmadım bu arada. Warner’a nedendir bilinmez daha fazla düştüm ( bu kötü çocuklara düşe düşe benim halim ne olucak bitmişim ben) . Juliet ise Juliet işte çok da bir numarası yok. Yazar seriyi kafasında uzun kurguladığı o kadar belli ki bu kitapta çok bir aksiyon olmuyor o nedenle beklentinizi oldukça düşük tutup başlamanızı öneririm.
332 syf.
5/10 puan verdi
Bana Dokunma serisinin ilk kitabını oldukça uzun bir sürede bitirdim. Karakterler çok sığ, kurgu çok basit kalmış gibi hissettim. Devam kitaplarını sırf meraktan okuyacağım. Umarım yarıda bırakmam ve bi noktada toplarlanır seri.
Sebepler doğru aktarılmadığı için bir sonuca ulaşmak mümkün değil. Kitapta sırf aksiyon olsun diye bir şeyler kurgulanmış fakat yeterince veri ile sunulmamış öylesine gelişen kaçma kurtulma sahneleri. Şuan tek merak ettiğim ve ilgimi çeken karakter -kötü adam sevdasından sebep sanırım- Warner. Bana umut vaad eden tek karakter herçekten Warner. Umarım Juliette akıllı ve düzgün bir karakter olma yolunda güzel adımlar atar, Adam en kısa sürede seriden çıkar ve hafızamdan silebilirim. Umarım.
Şuan önerebileceğim bir seri değil. Kitaplığında olan elbet bir gün okur. Ek olarak Dex her zamanki gibi gerçekten berbat bir çeviri ve sıfır redaksiyon ile okuması zor olan kitabı tümden zorlaştırmış. O kadar çok yazım hatası var ki, cümleleri okuyup yeniden cümleyi doğru bir şekilde kurmak gerekiyor; ki yazar ne anlatmak istemiş çözebilelim. Dediğim gibi umudum Warner üzerine kurulu. Bekliyorum, güzel okumalar yapacağım inanıyorum.;)
Bana Dokunma
Karakterlerin sürekli bir aksiyon içinde olmaları kitabı sürükleyici kılmıştı. Hem fantastik hem de distopik tadındaydı. İçindeki aşk olayları beni biraz sıksa da akıcılığıyla bunu dengelemeyi başarmıştı. Yazarın yazım tarzı gerçekten farklıydı. Çok değişik betimlemeler kullanıyordu lakin hoşuma gitmediğini söyleyemem. Adam ve Juliett'in ilişkisi gözüme aşırı saçma geldi. Yani kim çocukluk aşkını yıllarca arayıp bir de onun için bin türlü riske girer ki? Warner karakteri kesinlikle zorlama bir karakterdi. Sevmediğimden değil, sadece yazarın karakteri yansıtış bakımından bahsediyorum. "Vay be! Amma da kötü." dedirtebilmek için Warner'a öyle kasıntı sahneler koyulmuştu ki gerçekten bir ara kitaptan soğumama sebep oldu. Yine de söylediğim gibi sevdiğim bir karakter ve kesinlikle Adam yerine tercih edilebilecek bir karakter. Juliett karakteri hakkında ne söylesem boş zaten...
Eğer bol bol aşk olayları olan fantastik bir seri okumak istiyorsanız kesinlikle "Bana Dokunma" tam size göre. Ben seriye devam edeceğim ama seriden sonra çıkmış "İnan Bana" ve "Beni Kışkırtma" kitaplarını okuyacağımı zannetmiyorum. Her şeye rağmen okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
çok uzun zamandır merak ettiğim bir seri. bu nedenle beklentim çok yüksekti ve bunu karşılayamadığını söyleyebilirim. tam bir giriş kitabıydı, pek bir olay yoktu ve akıcı bir kitap olsada sıkıldığım yerler de çok oldu. yazarın yazım tarzından mı yoksa dex'in çevirisinden mi emin değilim ama cümlelerin işleniş şekli hoşuma gitmedi. kitapta bir yalınlık bir yüzeysellik vardı ve beni pek içine çekemedi, daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum. gördüğüm bazı yorumlardan dolayı Adam'ı sevmeyeceğimi düşünmüştüm ama kitapta en sevdiğim karakter o oldu. Juliette'e olan desteği ve sevgisi güzel, tatlıydı. Juliette'in düştüğü durum ve yaşadıkları için üzüldüm ama karakteri çok sevemedim nedense. Warner ise tam bir psikopat ve takıntılıydı. başrolün o olduğunu biliyorum ama daha farklı bir karaktere sahip olmasını bekliyordum böyle biri olması beni şaşırttı ve sevebildiğimi söyleyemem. elbette altında bir sürü yaşanmışlıklar ve acı yatıyordur ama beni öyle aşırı kendine çeken bir karakter de olamadı sadece bazı yerlerde onun için üzüldüm. çok eksik hissettiren yarım bir kitaptı ama giriş kitabı diyerek seriye devam edeceğim. kurgu güzel ancak daha iyi işlenilseydi kitabı daha çok sevebilirdim. düşük bir beklentiyle başlanılsa daha çok sevilebilir.