Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Banko Gönderileri

En Eski Banko kitaplarını, en eski Banko sözleri ve alıntılarını, en eski Banko yazarlarını, en eski Banko yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
406 syf.
7/10 puan verdi
İlk kitap "Kelebek"te hapisten kaçış hikayesi anlatılıyordu, onun devamı olan ikinci kitap "Banko". Kelebek kadar sürükleyici olmasa da ilkini okuduğunuzda devamını merak ediyorsunuz ve Henri'nin hapishaneden kaçtıktan sonra yaşadığı maceraları bir çırpıda okuyorsunuz.
Banko
BankoHenri Charrière · E Yayınları · 2010648 okunma
406 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Büyük bir toparlanış, hayata atılış, yeni bir düzen çabası ve hayata tutunma konuları ile donatılan bu ikinci kitapta her şeye rağmen yaşama hırsı temel alınmış. Yazar özgürlük ile imtihanında sonunda kazanan taraf olur.
Banko
BankoHenri Charrière · E Yayınları · 2010648 okunma
Reklam
Ne kadar güç herkes gibi yaşamak, boyun eğmek herkes gibi herkese ayak uydurup yürümek kural diye şu iki ölçüyü kabul ederek: Zaman ve uzaklık.
406 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kelebek'in devamı olan kitapta yazar özgürlük yıllarındaki anılarını anlatıyor. Hapisteki mücadelesini özgürlükten sonrada bırakmayan yazarın; hayata tutunma ve yeni bir düzen kurma arayışlarına şahit olacağız okurken.
Banko
BankoHenri Charrière · E Yayınları · 2010648 okunma
406 syf.
5/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Çok sıkıcı bir kitap, aksiyon yok, felsefi görüş yok. Yani okuyucuya vereceği pek bir şeyi yok. Bu yüzdende uzun sürdü okumam. Onunla başedebilmek için araya başka kitaplar sıkıştırmak zorunda kaldım. Çeviri derseniz tam bir felaket. Bir yayınevi nasıl bu çeviriye bu kitabı bastı şaşırdım doğrusu. Yanıldığımı düşünen varsa önce kitabı okusun. Saygılar bizden
Banko
BankoHenri Charrière · E Yayınları · 2010648 okunma
406 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
15.02.2015
Sindire sindire okudum, okuyorum, bundan sonra yine okuyacağımdan da neredeyse eminim. İlk kitaptan sonrası etkileyici olmaz, bu kadar iyi olacağını sanmıyorum, diye düşünüyordum; fakat ardından bunun herhangi bir fantastik seri ya da aşk konulu alelade bir seri olmadığının farkına vardım. İlkinde daha çok kaçma dürtüsü, unutulmaz ve hayrete düşüren bir çaba ve elbette intikam duygusu hâkimken; ikincisinde ilkinin hafif kalacağı müthiş bir intikam dürtüsü, yaşarken içine işleyen her bir burukluğun gün yüzüne katlarcasına korkunç bir şekilde çıkması ön plandaydı. Yaşadıklarını sonradan anlattığı için daha az samimi ve daha az gerçekçi şeyler bekliyordum çoğu zaman, ama alakası bile yoktu bunun. Burukluğunu bile yeri geldiğinde yazmıştı, yeri geldiğinde karşılaşıyordum ve o zaman da öyle gediğine oturuyordu ki şaşırıp kalıyor, onun burukluğunu kendi üstüme alınıyordum. "Dünya tarihinde dört yıl, bir şey değil. Sekiz yaşındaki bir çocuk için dört yıl çok önemli." Genelde bunun gibi cümleleri vardı ve belki bu okunup geçilecek bir şey gibi algılandı. Fakat ben delicesine kendime pay biçtim bu cümlelerden, derinlemesine hissettim. Konusu ilki kadar dikkat çekici değildi, evet, ama bence o olgunluk ve aynı zamanda o dürtülere karşı muazzam duruş -ki sürekli karşı koyamamaktan korktuğundan bahsediyordu-; işte bunların hepsi, bu kitabı ilkinden çok daha iyi bir konuma getirdi. Herhangi bir hayat hikâyesi gözüyle bakacakların şiddetle okumamasını tavsiye ederim, kalanı için muntazam.
Banko
BankoHenri Charrière · E Yayınları · 2010648 okunma
Reklam
Beyaz bulutların altında kirli bulutlar var, grimsi ve pislenmiş, tam yeryüzünün görüntüsüne uygun bir de yağmur. İktidar hırsı, eğer yok etmekle bir şey sağlıyor ya da bir şeyi doğruluyorlarsa, insanoğlunun, yok etmekten çekinmeyen yaratıkların kuru, ruhsuz hırsına uygun.
Sayfa 138Kitabı okudu
-Siz pek genç değil, diyor, en az otuz dört, ha? -Biraz daha fazla, niçin sordunuz? -Siz yaşamak ve hareket etmek yirmi yaşında adam gibi. -Biliyor musunuz, yirmiden pek o kadar da fazla değilim: Yirmi altı yaşındayım. -Yok canım. -Evet ve size nedenini anlatacağım. On üç yıl bir dolapta kapalı kaldım. Bu on üç yılı yaşamadığım için yaşamam gerekiyor. Böylece otuz dokuz eksi on üç yirmi altı yapıyor, yirmi altı yaşındayım. -Anladım. -Önemi yok.
Sayfa 167Kitabı okudu
Paris'te sekiz gün kaldım. Sekiz kere ünlü cinayetin işlendiği yere döndüm. Sekiz kere, gözlerim kapalı, soruşturmam ve iki duruşmam hakkında bütün bildiklerimi yeniden canlandırdım. Sekiz kere, mahkûm olmamı sağlayan bütün o alçakların yüzlerini gözümün önüne getirdim. Sekiz kere mırıldandım: "Gençliğinin on üç yılını senden koparmak için her şey burada başladı." Sekiz kere tekrarladım: "Öcünü almaktan vazgeçtin, iyi, ama asla bağışlayamayacaksın." Sekiz kere Tanrı'dan, öc almaktan vazgeçmem karşılığında böyle bir şeyin asla bir başkasının başına gelmemesini diledim. Sekiz kere sırayla, yalancı tanıkla sahtekâr polisin sayısız "rastlaşmaları" sırasında "rastlantı sonucu" üzerine oturarak verilecek yeni ifâdeyi hazırlayıp hazırlamadıklarını sordum. Sekiz kere, sırtım her keresinde daha az kamburlaşarak -öyle ki son seferinde vücudum doğrulmuş, bir delikanlınınki kadar dik ayrıldım oradan- kendi kendime mırıldandım: "Yine kazandın, koçum, çünkü buradasın, özgürsün, sağlığın yerinde, seviliyorsun ve geleceğinin hâkimisin. Ötekilerin, geçmişinin bütün o yüzlerinin ne olduğunu aramaya kalkma. Buradasın, neredeyse bir mucize bu, Tanrı her gün böyle bir mucize yaratmaz. Şundan emin ol ki, hepsinin en mutlusu sensin."
Sayfa 325Kitabı okudu
Dale Limosna, Mujer, que no hay en la vida nada comme la pena de ser ciego en grenada, anlamı: "Ona bir sadaka ver, kadın, çünkü hayatta Granada'da kör olmak kadar büyük talihsizlik yoktur." Evet, Granada'da kör olmaktan beteri var, bu da yirmi dört yaşında, genç, sağlıklı, hayata karşı güven dolu, disiplinsiz, evet ve hatta pek namuslu da değil, ama tam çürümüş de sayılamayacak, hiç değilse katillikle ilgisi bulunmayan biri olmak ve bir başkasının işlediği cinayetten ötürü müebbet küreğe çarptırıldığını işitmek; bir daha geri dönmemek üzere, umutsuz, canlı canlı maddî ve manevi çözülmeye mahkûm, bir gün başını kaldırıp insanlığa dönme olanağının yüz binde, milyonda birini bile elinde tutamayan biri olmak. Acımasız bir adaletin, insanlık dışı bir cezaevi yönteminin öğütüp yavaş yavaş yok ettiği kaç kişi Granada'da kör olmayı yeğlerdi kim bilir! Ben de bunlardan biriyim.
Sayfa 260Kitabı okudu
710 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.