Artık Baştankaraların toprağını karış karış biliyordum, her dalına konmuşluğum, her biriyle hiç yoksa iki kelime etmişliğim vardı. Ne ki ben ne kadar kendimi Baştankara görsem de, onların bakışlarında, birbirlerine bakarkenki tanıdıklığı yakalamıyordum, bunun olmayışı beni derin bir yalnızlığa sürüklüyordu.